| Acemilerin en çok yaptığı hatalardan biri araçtaki teçhizat kontrolünde çok vakit harcamaktır. | Open Subtitles | أحد أكثر 5 أخطاء يرتكبها الهواة هو استغراق وقت طويل في فحص المعدات |
| Eczanelerin yaptıkları hatalardan dolayı yılda 7.000 kişi ölüyor. | Open Subtitles | يموت سبعة آلاف شخص سنوياً من أخطاء الصيدليات |
| İlki, muhtemelen hatalardan fazlasının olduğu haksızlıklar yapıldığı ve, evet, suç da işlenmiş olabileceği. | Open Subtitles | الأول، أنه غالبا قد ارتكبت أكثر من أخطاء بل ارتكب إثم وأنه نعم، فقد يكون هناك ارتكاب لجريمة أيضا |
| Goa'uld'la savaşırken düştüğümüz hatalardan ders almalıyız. | Open Subtitles | {\pos(195,225)} يجب أن نتعلم من أخطائنا عندما أزلنا الجواؤلد] عن الحكم] |
| Hayat, bir dizi rasgele meydana gelen kaza ve hatalardan ibaret. | Open Subtitles | و الحياة ما هي سوى سلسلة من الحوادث العشوائية و الأخطاء |
| Hayatın anlamı bu. hatalardan öğrenebilmek. | Open Subtitles | هذا الأمر يتعلّق بالحياة الهدف من ذلك أن تتعلّم من أخطائك |
| Jack'e bulaşmak hayatımda yaptığım en büyük hatalardan biriydi. | Open Subtitles | تورطى مع "جاك" كان احد الاخطاء الكبرى الذى فعلته |
| İlk günlerinde yaptığın hatalardan hatırladıkların var mı? | Open Subtitles | أيمكنك أن تتذكري أيُ أخطاء قمت بها في أيامك الأولي ؟ |
| Bir pilotun bütün uçuş ve savaş yeteneklerine sahiptir ama insani hatalardan tamamen arındırılmıştır. | Open Subtitles | إذ تتمتع بكل القدرات التحليقية والقتالية للطيار البشري، ومن دون أيّ أخطاء بشرية. |
| Bir pilotun bütün uçuş ve savaş yeteneklerine sahiptir ama insani hatalardan tamamen arındırılmıştır. | Open Subtitles | إذ تتمتع بكل القدرات التحليقية والقتالية للطيار البشري، ومن دون أيّ أخطاء بشرية. |
| En iyilerimiz geçmişimizdeki hatalardan ders alacaktır gerisi ise o hataları tekrar etmeye mahkumdur. | Open Subtitles | خيرتنا يتعلمون من أخطاء الماضي. بينما محكوم على بقيتنا تكرارها. |
| Sana geçmişte yaptığım hatalardan bahsettim. | Open Subtitles | لأخبركِ حول أخطاء الماضي التي اقترفتُها. |
| Baştan başlayabilseydim ilk başlarda yaptığım hatalardan ders alıp farklı hatalar yapmamaya dikkat ederdim. | Open Subtitles | أذا أمكنني البدء من جديد سينتهي بي الامر بارتكاب أخطاء مختلفة عن تلك التي أرتكبتها أول مرة |
| Ritchie önceki hatalardan ders çıkarmıştı. | Open Subtitles | ريتشى" لم يتعلم جيداً من أخطاء السابقين" |
| Hepimiz hatalardan ders alırız. | Open Subtitles | كلنا نتعلم من أخطائنا |
| Sonra şöyle dedi: "Piper, hayat hatalardan ibarettir." | Open Subtitles | "وبعد ذلك قالت لي : (بايبر) بواسطة أخطائنا نحن نعيش حياتنا." |
| Evliliğimizde bir ton hata yaptık ama sen o hatalardan biri değildin. | Open Subtitles | لقد ارتكبنا أطنانًا من الأخطاء في زواجنا لكنك لم تكن واحدًا منها |
| Ama bunun için stratejinin değişmesi gerekiyor çünkü eski stratejimiz hatalardan ders çıkarıyor. | TED | ولكن هذا الفوز يتطلب تغييرًا في الاستراتيجية. لأن استراتيجيتنا القديمة مبنية على التعلم من الأخطاء. |
| Onlar, insanların hatalardan kaçınabileceklerini düşündüler. | Open Subtitles | ظنوا أن بإستطاعت المرء ،تجنب الأخطاء والأكاذيب |
| Yaptığın hatalardan, aileni kurtarman için sana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة لكم لحفظ عائلتك من أخطائك. |
| Yaptığın hatalardan dolayı biri daha seni zor duruma sokuyor. | Open Subtitles | -إحدى أخطائك الأخرى بالتقدير ورطتك |
| Önceki hatalardan bazıları hala burada aramızda. | Open Subtitles | بعض هذه الاخطاء السابقة مازالت هنا معنا |
| Ama beşeri hatalardan muaf değildi. | Open Subtitles | لكنه لم يمنع الاخطاء البشريه |