"hatan değildi" - Translation from Turkish to Arabic

• يكن خطأك
• ليست غلطتك
• تكن غلطتك
• ليس خطأك
• تكن غلطتكِ
• يكُن خطأك
• ليس ذنبك
• ليس خطؤك
• ليس خطاك
• يكن عيبك
• يكن خطأكِ
• يكن خطئك
• يكن ذنبك
• يكن خطأوك
• يكن خطاك

JB, eskiden babana olan şeyler senin hatan değildi.
يا جى بي، ماحدث قديماً لوالدك لم يكن خطأك

- Ben Brick'e gitmek istiyorum. - Ben de. Senin hatan değildi.
أريد الذهاب الى بريك أوافقك بذلك لم يكن خطأك لقد كنتي فقط تنظري من خلال النافذه

-Ne yarattığımız hakkında hiç bir fikrimiz yoktu. -Senin hatan değildi.
لم يكن لدينا فكرة عما أنتجناه - إنها ليست غلطتك -

Önemli değil. Senin hatan değildi.
لا بأس،لم تكن غلطتك بشكل كلي على اية حال

Sen sorumlu değilsin, Charlie. Senin hatan değildi. İçindeki kahrolası şeyin suçu.
لست مسؤولا عن هذا، ليس خطأك إنه هذا الشيء اللعين داخلك

Kendini suçlamayı bırak hayatım. Bu senin hatan değildi, anladın mı?
توقفي عن لوم نفسك، عزيزتي لم يكن خطأك اتفقنا؟

Olanlar senin hatan değildi. Seni çok boktan bir seçim yapmaya zorladım.
لم يكن خطأك ما حدث، كان خياراً صعباً أمامك

Barbeküye dönen Yunan'ı unut artık. Senin hatan değildi.
اِنسَ أمر ذلك اليوناني المشوي لم يكن خطأك

Bak aramızda kalsın, bu senin hatan değildi.
انظروا، بيني وبينك؟ لم يكن خطأك. أنت تحصل على صفقة الخام.

Senden"hayır, Natalie,senin hatan değildi kendini suçlamayı bırak ."demeni beklerdim
يجب ان تقول لي لا ناتالي لاتلومي نفسك انها ليست غلطتك

- Senin hatan değildi hayatım.
أوه ، حبيبتي ، انها ليست غلطتك.

- Bu senin hatan değildi. - Bu hiç bir şeyi değiştirmez.
هذه ليست غلطتك - تقولين هذا وكأنه سيحدث فرقاً -

- Hayır, Doug. Bu senin hatan değildi. - Bu birini suçlamakla ilgili değil.
لا , دوج , انها لم تكن غلطتك ذلك ليس بخصوص اللوم

O madalyayı kazanamaman senin hatan değildi.
لم تكن غلطتك أنّك لم تفز بميدالية لبلادك

Bu senin hatan değildi, zaten önemli bir zarar da vermedin.
لم تكن غلطتك و لم تقومي بأي أمر ضار

Senin hatan değildi. Tuttun mu? Bu yolculuğun bittiğine inanamıyorum.
هذا ليس خطأك أنا لا أعتقد ان الرحله انتهت

Senin hatan değildi. Muazzam bir kalp kriziydi.
لم تكن غلطتكِ, لقد أصيب بنوبة قلبية حادة

Kimse seni suçlamıyor. Yaptıkların... senin hatan değildi.
لا أحد يلومك على فعلتك لم يكُن خطأك

Sorun değil, Eva. Bu senin hatan değildi. Seni suçlamıyorum.
لا بأس (إيفا)، إنه ليس ذنبك أنا لا ألومك

Senin hatan değildi.
لا تعبث معى يا شون, ليس أنت إنه ليس خطؤك

Komşulardan bir sürü şikayet almıştık. Senin hatan değildi ki.
ليس خطاك انهم جعلوا مكان النفخ من الامام

Ama senin hatan değildi.
لكن هذا لم يكن عيبك

Hayır, hiç de adil değil. Senin hatan değildi.
كلا, لم يكن ذلك عادلاً بالمرة لم يكن خطأكِ

Senin hatan değildi gerçekten.
إن هذا لم يكن خطئك

Kendi kendini suçlayamazsın. Senin hatan değildi.
لا يمكنك الإستمرار بلوم نفسك لم يكن ذنبك

-Senin hatan değildi. -Biliyorum.
لم يكن خطأوك - أنا اعلم -

Olsun, Clark, senin hatan değildi.
كلارك لم يكن خطاك