Billy ile ben, Güney Caddesinden boru hattına kadar kontrolümüzü yapalım. | Open Subtitles | أنا و بيلي سنعبر من خلال شارع إنسايد إلى خط المواسير |
Benim en çok ilgimi çekense, Nikotama'dan çıkıp Kinuta hattına kadar olan yer. | Open Subtitles | . ما يثير فضولي حقاً هو امتداد يمتد من نيكوتاما يسمى خط كينوتا |
Sadece 20 yıl önce, Nijerya yarım milyondan az çalışır durumda telefon hattına sahipti. | TED | منذ 20 عاما فقط، كانت نيجيريا تملك أقل من نصف مليون خط اتصال هاتف. |
160 kilometrelik boru hattına ve bu muazzam ülkenin bağımsız üreticilerine. | Open Subtitles | مائة ميل من خطوط الأنابيب كل المنتجون المستقلون لهذه المحطة العظيمة |
Eğer orada bir sayborg varsa, son bir savunma hattına gereksinimimiz olacak. | Open Subtitles | ،لو أنّ هناك رجل آلي في هذا المبني فسنحتاج لخط دفاع آخير |
CO: Evet, ve bir acil yardım hattına ihtiyacımız var. Google Voice numarası oluşturabilir misin? | TED | كايتريا أونيل: نعم، ونحن بحاجة الى خط ساخن. هل يمكنك انشاء رقم بواسطة خدمات صوت جوجل؟ |
Aynı zamanda, bu adamın Orta Asya petrol boru hattına saldırı düzenlenmesinden sorumlu olduğuna dair onaylanmış bilgi var. | Open Subtitles | لدى أيضا معلومة تؤكد أن هذا الرجل هو المسئول عن الهجوم على خط الأنابيب الآسيوي المركزي |
Gerçek bir hayalet kopyalandığında meydana gelen simule edilmiş hayalet hattına benziyor. | Open Subtitles | هذا يشبه خط الروح الزائفه التى تحصل عندما تنسخ روح حقيقيه |
Ya katlanacsksın ya da alo intihar hattına geri döneceksin. | Open Subtitles | اما ذلك أو العودة إلى خط الانتحار الساخن |
Teğmen, kahramanca ateş hattına girip Çin mahallesini bombalayan saldırganları adalet önüne çıkarmıştır. | Open Subtitles | المساعد في الشجاعة على خط النار ولتقديمه للعدالة هؤلاء المسؤولين عن تفجيرات الحي الصيني |
Onların hayatını ateş hattına atabilir misin? | Open Subtitles | انت ترغب فى ان تضيع حياتهم على خط النار ؟ |
Kızın ikinci hattına girmiş ve her odayı görebiliyormuş. | Open Subtitles | خمني ماذا؟ لقد تنصت على خط هاتفها الثاني و وضع ثقب لاختلاس النظر لكل غرفة |
Oğlumu ve kızımı görüşme hattına çağırabilir misin? | Open Subtitles | هلا تصلينى بإبنى وإبنتى على خط واحد من فضلكِ؟ |
Cep telefonu hâlâ açıksa ve uydular temiz bir görüş hattına sahipse iş tamamdır. | Open Subtitles | غذا مازال يعمل والقمر الصناعي لدي خط جيد للموقع فنحن في العمل |
Bazen, kanları alındıktan sonra, kıyım için üretim hattına giderlerken bile hâlâ canlı oluyorlar. | Open Subtitles | في بعض الأحيان يظلون على قيد الحياة حتى بعد نزيفهم، وبشكل جيد وهم في طريقهم إلى أسفل خط التجميع. |
Bu tembel hayvan çift ampüte geçirdi ve ben yüksek gerilim hattına tutulmuş ama hayatta kalmış tembel hayvanlar gördüm. | TED | لقد تعافى هذا الكسلان من بتر مزدوج ولقد رأيت حيوانات الكسلان تمكنوا من النجاة حتى النجاة من خطوط الكهرباء. |
Bunu genişletmek için, bir nehre ihtiyacınız var, ya da bir otobana, telefon hattına ihtiyacınız var. | TED | ولكن من أجل توسيع ذلك النّطاق , فإنك تحتاج إلى النهر , أو تحتاج الى الطريق السريع , أو تحتاج خطوط الهاتف. |
Ahbap, sen düşman hattına gittin. | Open Subtitles | انت ذهبت خلف خطوط العدو . تعال ، الأباء كيف كانت معاملتهم ؟ |
Boru hattına karşı olanları öldürtecek kadar soğukkanlı birinin basına karşı yalan söylemeyi de becerebileceği aklınıza gelmedi mi hiç? | Open Subtitles | هل بق وأن فطرت بأنها باردة بما يكفي لأن تقتل المعارضين لخط أنابيبها؟ و باردة بأن تكذب ايضاً على الصحافة؟ |
Unutma, telefon hattına ne kadar erken girersen sisteme girecek o kadar çok vaktim olur. | Open Subtitles | كلّما تسرّع تتقدّم خطّ الهاتف، الوقت الأكثر عندي للدخول على نظامهم. |
Evet, benim takımım bir kaç defa ateş hattına girdi. | Open Subtitles | كانت وحدتي ملتحقة بخط النار الأمامي عدة مرات |
Yani onu ağa mı koyayım, Aranan Kişiler Bülteni'ne mi vereyim yoksa medyum hattına mı sevk edeyim? | Open Subtitles | أعني سأُدرجه تحت، إبلاغ جميع الجهات الأمنية... أو اتحت ارساله للخط الروحاني الساخن؟ |
Beton duvarlar. Evin ana hattına bağlı olmayan, gizli bir telefon hattı. | Open Subtitles | جدران من الخرسانة وخط تليفون تحت الأرض ليس موصلا بالخط الرئيسي للمنزل |