Tuzak oluşturacağız, hava geçirmez bir tuzak... bir sürü ölü adamla dolacak. | Open Subtitles | ..نقوم بعمل فخ, قفص محكم يمتلىء بالعديد والعديد من الموتى |
Beni hava geçirmez bir yere tıkma fırsatı ne kadar hoşuna giderdi değil mi? | Open Subtitles | ألا تحب فرصة أن تحجزني في قفص محكم السد؟ |
Bunu mümkün olan en hava geçirmez yere koymalıyız. | Open Subtitles | أكثر منه على أية حال. نحن بحاجة للحصول على هذه كما محكم وقت ممكن. |
Suyla birlikte hava geçirmez soğutuculara yerleştirilmiş. | Open Subtitles | تم تخزينها في مبردات محكمة الإغلاق مع الماء |
Anlamadığım şey birisi neden otelin içine hava geçirmez oda inşa eder ki? | Open Subtitles | ما لا أفهمة لماذا شخص ما من شأنه بناء غرفة محكمة الإغلاق في فندق. |
- Pencere yok ve bağlantı yerleri... - Mühürlenmiş. hava geçirmez. | Open Subtitles | ... ـ لا نوافذ والطوابق ـ مُحكمة الإغلاق ، لذا فهي مانعة للهواء |
- En yakın hava geçirmez odadan atın. | Open Subtitles | أريدك أن تأخذه .. وتقوم بإلقائه عبر العادم الهوائي |
Sosyal medya dünyasına girmenizi sağlıyorlar ama kilitli ve hava geçirmez. | Open Subtitles | إنهم يسمحون لك بالإرتبط في شبكات التواصل الإجتماعي ولكنها منغلقة على نفسها بشكل محكم |
Dünyadaki hiç bir cezaevi hava geçirmez değildir. | Open Subtitles | لا يوجد سجن في العالم محكم الاغلاق |
Evet. hava geçirmez paket. Kenarları mühürlenmiş. | Open Subtitles | أجل، محكم الغلق ومغموس في الشمع. |
Tek sorun, kuruyana kadar hava geçirmez olmaması... bir saati bulur. | Open Subtitles | والمشكلة الوحيدة هي لم يتم محكم ذلك حتى أنه dries-- أنها سوف تكون ساعة. |
Sly, boruyu delikten içeri sok ve bantla... hava geçirmez olmalı. | Open Subtitles | ماكر، والخيط وأنبوب من خلال ثقب والشريط هو up-- أنه لا بد من محكم. |
hava geçirmez olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تعرفي انه محكم الأغلاق؟ |
Bu imkansız, o tulum hava geçirmez! | Open Subtitles | مستحيل ،إنه محكم السداد |
Polisin cesedi kilitli, hava geçirmez bir torbada tutuluyor. | Open Subtitles | حبسوا جثة الشرطي بكيس محكم |
Tüm yiyeceklerini şu hava geçirmez şeylerden birinde tutardı. | Open Subtitles | كان يحفظ طعامه في أماكن محكمة الإغلاق |
hava geçirmez bir odası var. | Open Subtitles | إنه يحتوي على غرفة محكمة الإغلاق |
Kapılar hava geçirmez. | Open Subtitles | تلك الأبواب محكمة الإغلاق |
Orası hava geçirmez bir oda Kevin. | Open Subtitles | هذه غرفة محكمة الإغلاق يا (كيفين) |
O hava geçirmez. | Open Subtitles | تلك مُحكمة الإغلاق ! |
Sana duyulan güven hissini hava geçirmez odadan dışarı atsan yeridir. | Open Subtitles | ربما تغتنم أي قدرة مُتاحة لديك لرميه عبر العادم الهوائي |