"hava yastığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • وسادة هوائية
        
    • الأكياس الهوائية
        
    • أكياس الهواء
        
    • أكياس هوائية
        
    • الوسادة الهوائية
        
    • الكيس الهوائي
        
    • كيس الهواء
        
    • الوسائد الهوائية
        
    • وسادات الهواء
        
    • وسادة الهواء
        
    • اكياس هوائية
        
    Arabayla kamyonet kazası, yüksek hız. Hava yastığı yok. Open Subtitles سيارة مقابل شاحنة ، سرعة عالية بدون أي وسادة هوائية
    Hava yastığı açıldı. Bebeğimi ve ailemi kontrol edemez misiniz? Open Subtitles الأكياس الهوائية شغلت، إذا أمكنك فقط الإطمئنان على طفلي وعائلتي
    Hava yastığı, katalitik konvertör... Open Subtitles أكياس الهواء و أجهزة القياس و المحولات الحفازة
    Mercedes 1988 yılına kadar yolcuların tarafına Hava yastığı koymamıştı. Open Subtitles مرسيدس لم تصنع أكياس هوائية حتى عام 1988
    'Hava yastığı yakması' diye adlandırılır ve genellikle birkaç günde geçer. Open Subtitles إنه يدعى التهاب الوسادة الهوائية الجلدي عادة يزول خلال عدة أيام
    Kız yardım beklerken aracın aniden Hava yastığı patladı Open Subtitles كانت تنتظر النجدة في السيارة عندما إنفجر فجأة الكيس الهوائي
    Eski bir araba olduğu için, Hava yastığı ya da herhangi bir destek de yok. Open Subtitles هذه سيارة قديمة، لهذا السبب لا يوجد وسادة هوائية أو دعم بنائي
    Hava yastığı düşüşün etkisini azaltmış. Open Subtitles وسادة هوائية للحماية من السقوط
    Hava yastığı yok. Boyunluk getir. Open Subtitles لا وسادة هوائية ، أحضر مثبّتت العنق
    İleri sürüş tekniklerinde, arabayı bir yerlere çarparsınız, Hava yastığı açılır. Open Subtitles واجبة للتدريب التقنى, فأنتَ تصدم كثيراً، و الأكياس الهوائية قد تنفجر.
    Ancak Hava yastığı tasarımı için çok büyüktü, o yüzden başka bir sınırlama tanımlanmış oldu. TED لكنها كانت كبيرة جدا على نظام الأكياس الهوائية. اذا لقد تم التعرف على قيد جديد.
    Çift Hava yastığı var ve arka koltukları geniş. Open Subtitles بها إثنان من الأكياس الهوائية الجانبيةُ و مقعد خلفي واسع.
    Kaza anında sürücü tarafından ağaç parçaları girdiği halde Hava yastığı açılmamıştı. Open Subtitles برغم أن السيّارة اصطدمت بالشجرة من جانب السائق إلّا أن أكياس الهواء لم تخرج.
    Bu botta kaç tane Hava yastığı var? Neden? Open Subtitles كم عدد أكياس الهواء لديك فى هذا القارب؟
    Sen de Hava yastığı yaptırayım dedin yani. Open Subtitles والأن أنتِ مزودة بـ أكياس الهواء
    Kaburga, dirsek ve radyustaki kırıklara bakarsak arabada Hava yastığı yokmuş demektir. Open Subtitles بناءاً على الكسور في الأضلاع، عظمي الزند الكعبرة، لم تحتوي السيارة على أكياس هوائية.
    Tamamdır, 4x4 ebadında destek ve Hava yastığı getiriyoruz. Open Subtitles حسناً , سوف نجلب أربعة مثبّتات و أكياس هوائية على كل الإتجاهات
    Bunu Hava yastığı tartışmalarıyla kıyaslayın, muhtemelen 30 yıl öncesinde kalmıştır. TED لنقارن ذلك بنقاش الوسادة الهوائية -- تقريبا نحو ٣٠ سنة للوراء.
    Aklımdan 911'i aramak geçerken şöyle yapıyor aynen bir Hava yastığı gibi. Open Subtitles و بينما كنت أفكر بالاتصال بالطوارئ، فعلتها: مثل الوسادة الهوائية
    Greenwood Lake yakınlarında geçirdiği kaza sonucu arabada sıkışmıştı. Birden bire Hava yastığı çıktı ve... Open Subtitles كانت تنتظر النجدة في السيارة عندما إنفجر فجأة الكيس الهوائي
    '89 Mercury Sable, Hava yastığı. Checker taksi, yastıksız. Open Subtitles تسعة وثمانون من الزئبق، كيس هواء قياسي، أين كيس الهواء في سيارة الأجرة، لا يوجد، من هو الغبي؟
    Şimdi, bu durumda, çok büyük bir Gezgin olduğu için, Hava yastığı kullanamıyoruz. TED الآن، و في حالة هذه العربة، و لأنها كبيرة جداً، لم نستطع أن نستخدم الوسائد الهوائية.
    Sörf, paten, kayak yapıyor, çünkü ayaklarının altında daima 15 cm'lik bir Hava yastığı var. Open Subtitles يمكنه ركوب الأمواج، التزلج، التزحلق أيّاً يكن، لأنه يملك دائماً ستة إنشات من وسادات الهواء تحت رجليه
    Kaza yaptığında Hava yastığı açılmadı. Open Subtitles وسادة الهواء لم تنتشر عند إصطدام السيارة
    -Evet, Hava yastığı. -Biraz kas işi yapalım. Open Subtitles نعم اكياس هوائية حان الوقت لعمل بعض التمارين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more