"havaalanı'nda" - Translation from Turkish to Arabic

    • في مطار
        
    • فى مطار
        
    Sizi Lake Tahoe'ya götürmek için Reagan Havaalanı'nda bir Gulfstream sizi bekliyor. Open Subtitles جالف ستريم في انتظارك في مطار ريجان الدولي لينقلك الي بحيره تاهو
    Bugün Valverde'de, Escalan Havaalanı'nda geniş güvenlik önlemleri var. Open Subtitles التدابير الأمنية كانت محكمة اليوم في مطار ايسكالان في فيلفيرد
    Bombanın Norton Havaalanı'nda olduğunu, ki bunu derhal teyit ettik. Open Subtitles لقد أخبرتني أن القنبلة كانت في مطار نورتون .. وهذه المعلومات أكدت
    Bomba Norton Havaalanı'nda. Şehrin üstünden uçmayı planlıyorlar. Open Subtitles القنبلة في مطار نورتن الخطة ان يطيروا بالقنبلة الى البلدة
    L.A. Havaalanı'nda birkaç dolar bozdurdum. Open Subtitles لقد إستبدلت بعض الدولارات فى مطار لوس أنجلوس
    Chicago O'Hare Havaalanı'nda gözaltına alındı. Open Subtitles فى مطار (شيكاغو) فى وقت مبكر من هذا الصباح
    Narita Havaalanı'nda bir adamla temas kurdu. Open Subtitles لقد قام بحديث مع رجل في مطار ناريتا ، هل علي أن أعيقه؟
    Franklin Havaalanı'nda çalışan herkesin mali kayıtlarını inceledim. Open Subtitles لقد بحثت في السجلات المالية لكل العاملين في مطار فرانكلين
    Metropolitan Havaalanı'nda 1979 yılında kullanılan bombaya çok benziyordu. Open Subtitles مع التشابه الكبير لتلك المستخدمة في مطار متروبوليتان في أحرزنا 79.
    Emma'nın pasaportu 12 saat önce Antalya Havaalanı'nda taranmış. Open Subtitles قد تم مسحها رقميا في مطار أنطاليا قبل 12 ساعة
    Henderson'ın kaydı verdiği kişi az önce Van Nuys Havaalanı'nda bir uçağa binmiş. Open Subtitles الشخص الذي أخذ التسجيل من (هندرسون) ركب الطائرة للتو في مطار (فان نيس)
    Tesadüfe bak ki, tam olarak Oakland Havaalanı'nda sis yüzünden mahsur kaldığın gün ve saatte. Open Subtitles في ذات اليوم وذات الوقت الذي علقتِ به في مطار اوكلاند"بسبب الضباب"
    Aşağı yukarı 10 ay önce babamın cenazesinde söylemek istediklerimi Sydney Havaalanı'nda bir kokteyl peçetesinin arkasına yazmıştım. Open Subtitles *الأوشيانك 6* *جاك* قبل حوالي 10 شهور كتبتُ ما أردت قوله في جنازة والدي على منديل ورقي في مطار سيدني
    Bunca zaman sonunda benimle olmaya hazır ve ben San Francisco Havaalanı'nda sıkıştım kaldım. Open Subtitles والذي أخيرًا، بعد كل ذلك الوقت... هو على استعداد ليكون معي وأنا عالق في مطار سان فرانسيسكو.
    Şanghay Havaalanı'nda bir güvenlik ihlali olmuş. Open Subtitles كان هناك خرق امني في مطار شنغهاي
    - Hollandalı Lonra Havaalanı'nda fişlenmiş. Open Subtitles ـ يبدو أن الهولندي شوهد في مطار مدينة "لندن
    Tucker'ın karısı üç saat içinde onunla Dallas Havaalanı'nda buluşacaklarını söyledi. Open Subtitles زوجة (تاكر) أخبرتني أنها وإبنتها من المفترض أن يقابلوه في مطار (دالاس) خلال ثلاث ساعات.
    Babam Heathrow Havaalanı'nda bagaj denetimcisi olarak çalışıyordu. Open Subtitles كان والدي يعمل كحامل الأمتعة. في مطار (هيثرو).
    Ontario Havaalanı'nda yaşanılan bu barbar kanunsuzluk, bu uzlaşmanın ihtiyaç ve gereksinimin, sürekli tetikte olmamızın ve ve dünya çapıda terörizmle mücadeleki vaadimizin altını çiziyor. Open Subtitles هذه التصرفات البربرية المنافية للقانون ... والتى تحدث فى مطار أونتاريو .. هي فقط تؤكّد على الحاجة و الضرورة لوجود هذه الإتفاقية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more