| Evet. Seni havaalanına götürmek için 1 saat içinde restorantta olacak. | Open Subtitles | نعم , يجب أن تكون فى المطعم و فى خلال ساعة ستأخذك إلى المطار |
| Evet. Seni havaalanına götürmek için bir saat sonra restorana gelecek. | Open Subtitles | نعم , يجب أن تكون فى المطعم و فى خلال ساعة ستأخذك إلى المطار |
| Sizi havaalanına götürmek için bekleyen bir polis eskortu var. | Open Subtitles | لدينا مرافق من الشرطة ينتظر لأخذك إلى المطار. |
| Sizi havaalanına götürmek için yarın sabah 9.00'da bir araç hazır olacak. | Open Subtitles | سوف توجد سيارة غدًا صباحًا لإصطحابك إلى المطار. |
| - Paige'den. havaalanına götürmek istiyordum ama şimdi gitmek zorundaymış. | Open Subtitles | أردت مرافقتها إلى المطار لكنها ستغادر الآن |
| Kapıda araba bekliyor bizi havaalanına götürmek için. | Open Subtitles | هناك سيارة تنتظرنا في الخارج لتقلنا إلى المطار |
| - havaalanına götürmek için helikopterimiz var. | Open Subtitles | لدينا مروحية ستقلّك إلى المطار |
| - Oğlun gidiyor, belki havaalanına götürmek istersin. | Open Subtitles | ابنك راحل اذا تريد ان تاخذه إلى المطار |
| Sizi havaalanına götürmek için döneceğiz. | Open Subtitles | سنعود لمرافقة لك إلى المطار. |
| New York'a bu akşamki bir hayır organizasyonu için geldiğini söyledi, ama Lucien ona inanmıyor, o yüzden Louis'i partiden alıp havaalanına götürmek için geldiğinde, onu, Louis'in sıradan bir yaz tanışıklığı olduğunu ve ikimizin | Open Subtitles | بأنه قدم إلى نيويورك من أجل حدث خيري هذه الليلة ولكن (لوسيين) لم يصدقه لذلك حينما يأتي لأخذ (لويس) من الحفلة ويرافقه إلى المطار |