"havaalanındaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • المطار
        
    • مطار
        
    • بالمطار
        
    Havaalanındaki adam, çiftlikteki adam, onları ben öldürdüm, ben yaktım onları. Open Subtitles ذلك الرجل في المطار, والرجال في المزرعة لقد قتلتهم, لقد أحرقتهم
    Arkadaşıyla birlikte Havaalanındaki bir gözcü tarafından işaretlendi. Kızımı Arnavutlar kaçırdı. Open Subtitles قابلت و صديقتها نصابا في المطار ، خطفها مجموعة من الألبان
    Havaalanındaki binlerce insanı kurtarmak yerine... ..trendeki yüzlerce insanı kurtarmaya tercih ettin. Open Subtitles اخترتي انقاذ ارواح مئات الاشخاص علي القطار بدلا من الاف في المطار
    Frankfurt Havaalanındaki bir makineden ödemesi yapılmış, tek kullanımlık bir telefon. Open Subtitles هاتف مسبق الدفع, تم شراؤه من آلة بيع في مطار فرانكفورد
    Havaalanındaki operasyon bölgesinde sivillerin bulunmaması gerekiyordu. Open Subtitles منطقة القتل بالمطار يفترض انها خالية من المدنيين
    Havaalanındaki binlerce insanı kurtarmak yerine trendeki yüzlerce insanı kurtarmaya tercih ettin. Open Subtitles اخترتي انقاذ ارواح مئات الاشخاص علي القطار بدلا من الاف في المطار
    Havaalanındaki erişilebilirlik hizmetlerini kullanıyorum çünkü terminallerin çoğunu beni düşünerek tasarlamıyorlar. TED أستخدم عادة خدمات الوصول في المطار لأن أغلب المحطات لم تؤخذ حالتي بعين الاعتبار حين تصميمها.
    Bu, Havaalanındaki sahte polislerden biri. Open Subtitles هذا هو واحد من رجال الشرطة زائفة في المطار.
    Havaalanındaki bu yeni ve daha büyük tehlike herkesin hayatını tehdit ediyor ve barış ve sevginin yaşandığı tatil sezonunu bir kabusa dönüştürdü. Open Subtitles ان تهديد عدد اكبر من الجثث الجديدة في المطار يحوم حول رأس الجميع و موسم العطل حيث السلام و الحب أصبح كابوسا
    Havaalanındaki kızın Bay Highsmith'in kızı olduğu az da olsa doğru olabilir.. Open Subtitles هناك فرصة ضئيلة ان تكون فتاة المطار هي الانسة هاي سميث
    Para yüzlük halinde Havaalanındaki bir çantada... sadece dolaptan alınmayı bekliyor. Open Subtitles المال موزع على فواتير 100 دولار في الخزانة في المطار. عندما تصل للخزانة، بوسعك أخذ المال.
    -Nakit. Şu anda Havaalanındaki bir kasanın içinde duruyor. Open Subtitles نقداً، إنها في الخزانة الموجودة في المطار الآن.
    Para yüzlük halinde Havaalanındaki bir çantada... sadece dolaptan alınmayı bekliyor. Open Subtitles المال موزع على فواتير 100 دولار في الخزانة في المطار. عندما تصل للخزانة، بوسعك أخذ المال.
    -Nakit. Şu anda Havaalanındaki bir kasanın içinde duruyor. Open Subtitles نقداً، إنها في الخزانة الموجودة في المطار الآن.
    Havaalanındaki hediyeciden bir tane al. Open Subtitles أحصل على واحدة من متجر الهدايا فى المطار
    Havaalanındaki çifti duydun mu? Taksiye binip, eve varamayan çift. Open Subtitles هل سمعت عن الرجل والمرأه اللذان كانا فى المطار وركبا تاكسى, ولم يعودا الى البيت
    Havaalanındaki adamım telefonla bildirdi. Listeyi fakslayacaktı. Open Subtitles لا.رجلى فى المطار اخبرنى انه سيرسله لى بالفاكس.
    Biliyorum, çünkü ben de bu şekilde suçlanmıştım ama eğer, sizin gibi şık bir bayan sabahın köründe, Havaalanındaki bir otele silah ve mermilerle gelirse, bu tek bir kelimeyle sonuçlanır. Open Subtitles انا اعرف، لاني متصف خيال واسع ولكن حينما أرى امرأة أنيقة مثلك تذهب الى فندق المطار في منتصف الصباح
    Miami Havaalanındaki gibisin, seni uçaktan aldığım zaman. Open Subtitles كما بدوت تلك الليلة فى مطار ميامى حين أخذتك فى الطائرة
    Bunlar bugün Frankfurt Havaalanındaki güvenlik kamerası ile çekildi. Open Subtitles هذه هي من كاميرا الأمن، اتخذت اليوم في مطار فرانكفورت.
    Burası Havaalanındaki park yeri. Open Subtitles ..المكان موقف سيارات مطار لوس أنجيليس
    Havaalanındaki adli tıptan alınan son bilgileri herkese gönderdim. Open Subtitles لقد أرسلت للجميع المستجدات بخصوص التحليلات الشرعية بالمطار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more