"havada bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الجو
        
    • في الهواء
        
    Ekonomik gerileme,baş döndürücü ve korkutucu... ...bugünlerde havada bir şeyler var.. ...üstelik gerçekten yetki verilen bir şeyler. TED الركود الاقتصادي جعلنا متذيلين وخائفين، وهناك شيء ما في الجو هذه الأيام وهو أيضا مقوي جدا.
    havada bir serinlik var. Bir de yeni uçaktan indin. Open Subtitles مع ذلك يبدوا هناك برودة في الجو وأنتي كنتي على متن الطائرة
    Zor Ölüm 4'de, motorsikletiyle havada bir helikoptere atlıyor. Open Subtitles يقفز في الجو من الدراجة النارية إلى طائرة هيليكوبتر
    Bir dizi ton, üfleme ve tıslama sesi çıkarıyorum ve bu sesler havada bir titreşim yaratıyor. TED إنني أقوم بصنع النغمات والهمسات والنفخات، وتلك الأمور تقوم بصنع ذبذبات في الهواء.
    25. katta havada bir cadde var, halka açık bir cadde. TED هناك شارع في الهواء على مستوى 25 شارع اجتماعي.
    Shah Rukh Khan: Değerini bilmediğimiz bu havada bir şeyler ters gidiyor. TED شاروخان: هناك خطبٌ ما في الهواء الذي نعتبر وجوده من المُسَلَّمات.
    Albert'le karşılaşmadan önceki gibi havada bir beklenti vardı. Open Subtitles شيء كان في الجو مثل ذلك اليوم الذي التقوا فيه بـ "ألبرت"
    Şu anda havada bir arkadaşımızın uçağındayız. Open Subtitles نحن هنا في الجو في طائرة هذا الرفيق
    Bu gece havada bir değişiklik hissedebiliyorum. Open Subtitles استطيع شم رائحة تغيير في الجو الليلة
    Anubis'ten beri havada bir şeyler değişti. Open Subtitles لقد تغير شيء ما في الجو يا أنوبيس"، أليس كذلك ؟"
    Merhaba. havada bir uçak var. Open Subtitles مرحباً، هنالك طائرة تحلق في الجو
    Ama bu gece havada bir koku olduğu aşikâr. Open Subtitles لكن الليلة, هناك رائحة مميزة في الجو,
    havada bir anda durdurulduk sanki. Open Subtitles كان الأمر كأننا توقفنا في الجو.
    havada bir serinlik hissettiğimi biliyordum. Open Subtitles لقد عرفت , شعرت ببرودة في الجو
    Lakin havada bir tehdit mevcut. Open Subtitles ولكن هناك تهديد في الجو
    Hayır, tam olarak değil. havada bir ağırlık var. Open Subtitles كلا، ليس تماماً، هنالك ثقل في الهواء فحسب
    Ama havada bir değişim var. Open Subtitles لكن التغيير في الهواء يتغيّر الفصل مجدداً
    Yıldırım havada bir ark oluşturduğunda, hava sıcaklığı yaklaşık olarak 50,000 derecenin üzerine, yani güneş yüzeyi ısısının beş katına kadar çıkar. Open Subtitles عندما تمر الصاعقة في الهواء فإنها ترفع درجة الحرارة إلى ما يزيد عن 30 ألف درجة
    Dinleyin, havada bir sürü mesaj dolanıyor... Open Subtitles استمعن كل تلك الرسائل الصغيرة تتبخر في الهواء المحيط بنا
    Peter, açık havada bir şeyler yapmak için kızlardan telefon geldi. Open Subtitles بيتر , وصلتني مكالمة من الجمعية لفعل شيء ما في الهواء الطلق
    Yüzlerce kilometre havada bir uçağın kanadına bağlanmış bir toprak bükücüyüm, yani hayır. Open Subtitles أنا متحكم بالأرض مربوط على جناح طائرة على بعد مئات الأقدام في الهواء , لذا لا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more