| - Pekâlâ, çöl havasının düşük nemi... - ...kumaşı çok çabuk kurutuyor. | Open Subtitles | حسنا، إنخفاض مستوى الرطوبة في هواء الصحراء يجف النسيج بسرعة لا تصدق |
| Yüksek düzeyde zararlı uv ışını dağ havasının içine nüfus eder ve insanların gözlerini yakabilir. | Open Subtitles | على نحو خطر مُستويات عالية مِن الاشعة فوق البنفسجية تخترق هواء الجبل الرقيق وتحرق عيون الاشخاص |
| Dalgaların sesi temiz okyanus havasının kokusu. | Open Subtitles | صوت الأمواج المتداخلة , رائحة هواء المحيط المتموجة. |
| Serin akşam havasının keyfini sürüyoruz. | Open Subtitles | فقط نستمتع بهواء الليل المنعش |
| Gece havasının keyfini çıkarıyordum. | Open Subtitles | كنت فقط أستمتع بهواء الليل |
| İsmi lazım değil, genç bir kızımız beni soğuk kış havasının faydaları konusunda aydınlattı. | Open Subtitles | أكدت لي شابة يافعة المكاسب العديدة لتنفس هواء الشتاء. |
| Mutfağın havasının bu kadar dalgalı olduğunu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أذكر أن هواء المطبخ كان متموجاً هكذا |
| Okyanus havasının kokusu. Kumlar ayaklarının altında. | Open Subtitles | رائحة هواء المحيط، والرمال تحت قدميك |
| Deniz havasının kokusunu alıyorum sanki. | Open Subtitles | أستطيع أن أشم رائحة هواء البحر تقريبا |
| Ve bende gece havasının beni rahatlattığını farkettim. | Open Subtitles | ولقد وجدت... هواء الليل العليل يُشعرني بالإسترخاء |
| New York'un havasının kokusu mu yoksa parfümünün kokusu mu. | Open Subtitles | هواء نيويورك او راحتك الرائعة |
| İyi yolculuklar Sagat. Deniz havasının keyfini çıkar. | Open Subtitles | (رحلة موفقة (سيغات تمتعوا بهواء البحر |