Hawaii'de bir porfesyonel yamaç paraşütçüsü olduğun için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظٌ جداً لأنك تحترف الغطس من المرتفعات في هاواي |
Ve şu anda bunların hepsi Hawaii'de bir plaj serserisinin kafasında. | Open Subtitles | و هي موجودة الآن في عقل راكب الأمواج في هاواي |
Şansa bakın ki, dünyanın en zengin koleksiyoncuları bu hafta Hawaii'de bir araya geldi. | Open Subtitles | لكن حدث أن أغنى الجامعين في العالم مجتمعون هنا في هاواي هذا الأسبوع. |
Hawaii'de bir Benihana aşçısı olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أصبح كبير الطباخين "بينيهانا" في "هاواي" |
-Ne yani, Hawaii'de bir rahibe gibi mi giyinmem gerekiyor? | Open Subtitles | ماذا؟ أيفترض أن ألبس كالراهبات في "هاواي"؟ |
En büyük harcama gelecek ay Hawaii'de bir otel rezervasyonu. | Open Subtitles | أكبر نفقة كانت حجزاً في فندق للشهر القادم في (هاواي) |
Hawaii'de bir kumsalda, çok şefkatli iki Cabanalı çocukla olmak istiyorum. | Open Subtitles | - أريد أن أكون على الشاطئ في هاواي مع اثنين جدا الأولاد كابانا التأثر. |
Bir tek ben varım. Yönetici Hawaii'de bir konferansta. | Open Subtitles | المدير في مؤتمر في هاواي |
Sevdiğim adamla Hawaii'de bir kumsaldayım. | Open Subtitles | أنا بشاطئ في "هاواي" مع الرجل الذي أحبّ |
Ray, ortağın Hawaii'de bir ev almış bile, sen arkanı döner dönmez sana iki tane sıkıp parayı kendine alacak. | Open Subtitles | كما ترى يا (راي)، شريك قد اختار منزلا بالفعل في (هاواي). لذا حالما تُدير له ظهرك، فإنّه سيقتلك ويحتفظ بالمال لنفسه. |