"hayal bile edemezsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يمكنك تخيل
        
    • لا تستطيع تخيل
        
    • ليس عندك فكرةُ
        
    • يمكنك ان تتخيل
        
    • يمكنكِ تخيل
        
    • لا يسعك أن تتخيل
        
    • لا يمكنك تصور
        
    • لا يمكنك أن تتخيل
        
    • لا يمكنك أن تتصوري
        
    • لن تتخيل
        
    • لن تتصور
        
    Baba, sevgili babam burada olmanı ne kadar isteyebileceğimi hayal bile edemezsin. Open Subtitles أبي.. عزيزي أبي لا يمكنك تخيل كم أود رؤيتك
    - Grent, buraya gelmek için neler çektiğimi hayal bile edemezsin. O yüzden, işine ve kellene değer veriyorsan, geçmeme izin verirsin. Open Subtitles لا يمكنك تخيل ما خضته لأصل إلى هنا، لذا إن كنت تقدر عملك ، فستدعني أدخل
    Evlat, bunun sebep olacağı baş ağrısını hayal bile edemezsin. Open Subtitles بني، أنت لا تستطيع تخيل الصداعِ الذي سيسببه هذا
    Biliyor musun,sınıfın orada oturup aldığım keyfi hayal bile edemezsin. Open Subtitles أتعلم ، لا تستطيع تخيل مدى المرح الذى شعرت به وأنا جالس فى ذلك الفصل
    hayal bile edemezsin. Open Subtitles ليس عندك فكرةُ.
    Canlı kalabilmek için ne kadar derinlere gittiğimi hayal bile edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك ان تتخيل المواضيع العميقة التى خضتها لابقي على قيد الحياه
    Seninle ilgileniyorum, ama eğer bu Henry ile alakasıyla şuan beni ne kadar az ilgilendirdiğini hayal bile edemezsin. Open Subtitles إني أشعر بكِ، لكن إذا كان هذا حول (هنري)، لا يمكنكِ تخيل مدى قلة اهتمامي به في هذه اللحظة.
    Sam hayal bile edemezsin. Open Subtitles (سام)، لا يسعك أن تتخيل
    Bu halının üzerinden bir lekeyi çıkarmanın ne kadar zor olduğunu hayal bile edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك تصور كم من الصعب إزالة البقع من هذه السجادة
    Gördüğüm ölümleri hayal bile edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك أن تتخيل القتل الذى رأيت ألن تتنظف هذه اليد أبداً ؟
    Ne kadar soğuk olduğunu ve ne kadar sert çizgiler oluşturuğunu hayal bile edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك أن تتصوري كيف هو البرود هنا وكيف يخلق هذا خطوطا حادة
    Buraya gelmek için uydurduğum bahaneleri hayal bile edemezsin. Open Subtitles لن تتخيل الأعذار التي اختلقتها لكي أستطيع الحضور.
    Herkese yaptıklarını hayal bile edemezsin. Open Subtitles رباه، لن تتصور ما فعله بالجميع.
    Bunun duymanın nasıl bir şey olduğunu hayal bile edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك تخيل كيف هو شعوري لدى سماعي ذلك
    Bir evladını kaybetmediysen yaşadıklarımı hayal bile edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك تخيل ذلك الشعور إلّا إذا فقدت طفلا
    Burada başıma neler geldi hayal bile edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك تخيل كيف كان الوضع هناك
    Kont'un aklındakileri hayal bile edemezsin. Open Subtitles صدقني لا تستطيع تخيل ماذا كان يريد أن يفعل الكونت
    Yaşadıklarını hayal bile edemezsin. Open Subtitles لا تستطيع تخيل الحياة التي عاشها
    Seninle sevişmeyi ne kadar çok arzuladığımı hayal bile edemezsin. Open Subtitles أنت لا تستطيع تخيل كم أود أن أحبكِ الان
    hayal bile edemezsin. Open Subtitles ليس عندك فكرةُ.
    Ama dürüst olmak gerekirse şu anda başkanlığın çok daha ötesinde düşünüyorum ki hayal bile edemezsin. Open Subtitles ولاكون صريحا،, إن تفكيرى أبعد من كرسى الرئاسة الان لا يمكنك ان تتخيل حتى...
    Sam hayal bile edemezsin. Open Subtitles سام)، لا يسعك أن تتخيل)
    - Nasıl hissettirdiğini hayal bile edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك تصور ماذا كان الأمر مثله
    En iyisidir. hayal bile edemezsin. Open Subtitles أنها الافضل , لا يمكنك أن تتخيل حتى هذا
    Ne kadar salak olabileceğimi hayal bile edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك أن تتصوري مدى غبائي.
    Henry, kaç zamandır senin gibi birini arıyorum hayal bile edemezsin. Open Subtitles (هنري)، لن تتخيل طول المدّة التي كنتُ أبحث بها عن شخص مثلك
    Tarzan, seni bekleyen şeyleri hayal bile edemezsin. Open Subtitles لن تتصور ما هو المخبأ لك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more