| Ben, bu yarışmaya katılman durumunda, olabilecek tüm kötü şeyleri hayal ediyorum. | Open Subtitles | أتصور كل الأشياء السيئة وما قد يحدث إذا ما إشتركتى بهذه المسابقة |
| Carter'ı zıplayan kukla oyuncaktan çok, jimnastik topu gibi hayal ediyorum. | Open Subtitles | انا اتخيل كارتر وكأنه ابله ! يتعاطى العقاقير نوع من الشباب |
| Jinshan Tapınağının Baş Keşişi olmayı hayal ediyorum. | Open Subtitles | أنا أحلم أنني سأصبح يوماً ما . كاهن المعبد الرئيسي |
| Bunun sürekli elektrik veya odada bir tıbbi çalışana ihtiyaç duymadan bile olabileceğini hayal ediyorum. | TED | أتخيل إمكانية حدوث ذلك دون الحاجة إلى مصدر كهربائي دائم، أو وجود متخصص طبي في الغرفة. |
| Çocuklarımın, en değerli eşyaların taze su ve empati olduğu bir zamanda yaşadıklarını hayal ediyorum. | TED | أتخيّل أنّ صغاري سيعيشون زماناً أغلى بضاعته الماء العذب والتّعاطف. |
| Hayır, ekmek yemem. Sadece ekmek hayal ediyorum. | Open Subtitles | لا أنا لا أكل الخبز أنا فقط احلم بتناول الخبز |
| O büyük mağazanın, iki yıl içerisinde Katolikliğin daha verimli ve daha ucuz bir versiyonunu çıkarabileceğini hayal ediyorum. | Open Subtitles | أتصور أنهم سيخرجونها بعد سنتين نسخة ذات كفائة أعلى و سعر أقل من الكاثوليكية |
| O Arap hareminde kadınlarla yaşadığın deneyimlerini hayal ediyorum. | Open Subtitles | أتصور النساء العربيات هل لديهم أي نوع من العلاقات مع النساء |
| Hiç nefes almadığı için kulağa saçma geldiğini biliyorum ama kızımın sesi nasıl olurdu hayal ediyorum işte. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه يبدو جنون لأنها أبدا لم تنال انفاسها الأولى ولكن انا أتصور انه بدا صوته هكذا. |
| Evet, Kearney ile işim bittikten sonra, senin peşine düşeceğimi hayal ediyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا اتخيل عندما أنتهي من كيرني سأتي إليك |
| Hayır, Tanrım. Aksine bazen yalnız kalmayı hayal ediyorum. | Open Subtitles | ابدا و ان كنت اتخيل شيئا اتخيل ان اكون بمفردي |
| Kardeşinin tereddüt etmesi çok doğal. Son teknoloji bir araştırma örgütü kurup senin türünü araştırmaya adamayı hayal ediyorum. | Open Subtitles | تردد أخيك أمر طبيعي أنا أحلم بمنظمة أبحاث متطورة |
| Ben bunu hayal ediyorum. Buna inanıyorum. | TED | أنا أحلم بهذا. أعتقد أن ذلك ممكن. |
| Görüyorsunuz, suya yaşayan bir canlı olarak değer verdiğimiz, onunla bağlantımızı iyileştirdiğimiz, bir dünya hayal ediyorum. | TED | ترون أنني أتخيل أن العالم يقيم الماء. كعلاقة حيّة، عندما نعمل من أجل استرجاع علاقتنا مع الماء. |
| Bazen güneş battıktan sonra, onu arka bahçemde ya da evin girişinde gördüğümü hayal ediyorum. | Open Subtitles | أحياناً بعد غروب الشمس ، أتخيّل أنني أراه في نهاية الطريق أو في الساحة الخلفية |
| Ama küçüklüğümden beri burada okumayı hayal ediyorum. | Open Subtitles | . ولكن انا كنت احلم بالدراسه هنا . منذ ان كنت طفله |
| Kilisede dikilmiş bana sevgi dolu şekilde baktığını hayal ediyorum. | Open Subtitles | كنت أتخيله يقف فى المذبح بنظر إليّ بكثير من الحب |
| Bazen, kendini çok yakın hissettiği bir erkeğe benden bahsettiğini hayal ediyorum. | Open Subtitles | أستطيع أحيانا أن أتخيلها تتحدث عني إلى رجل ما تشعر بأنها قريبة إليه |
| Gözlerimi kapatıyorum ve görevlerine giderken hızla koşan vahşi Kazak'ları hayal ediyorum. | Open Subtitles | أغمض عيني... وأحلم كل تلك القوزاق وحشية... سباق على السهوب في مهمتهم وحشية. |
| Nereye gitsem seni hayal ediyorum. | Open Subtitles | من أي وقت مضى أين أذهب أنا فقط كنت أحلم ، |
| Beni bağışlayacağın ve yanımda olacağın güzel günleri hayal ediyorum. | Open Subtitles | أحلم بقضاء أوقات أفضل معكِ وستغفرين لي ونلتقي معا مرة اخرى |
| Elbette bilmiyorsun çünkü seni ben hayal ediyorum. | Open Subtitles | بالطبع ، لا تعلم أى وشم منهم لإنني أتخيلك |
| Ve ona baktığımda, birlikte olduğumuzu hayal ediyorum, ne demek istediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | وعندما أنظر في وجهه، اتصور بأن امارس الجنس معه، إذا حصلتي على انجرافي |
| Sürekli kızımızın gidip de bütün her şeyi anlattığını hayal ediyorum. | Open Subtitles | لا انفك اتصورها تدخل هناك وتفضح الأمور كلها |
| Ama bazen gözlerimi kapatıp... yazın gelmesinin nasıl olacağını hayal ediyorum. | Open Subtitles | لكنّي أحب أحيانًا أن أغلق عينيّ وأتخيّل كيف سيكون الوضع عند حلول الصّيف |