"hayal etmek zor" - Translation from Turkish to Arabic

• من الصعب تخيل
• الصعب تخيل أن
• صعب تخيل
• من الصعب أن نتصور
• من الصعب تخيله
• من الصعب التخيل
• من الصعب تصور

Amacına ulaşmanı sağlayacak bir rehberin olmasından daha iyisini hayal etmek zor.
من الصعب تخيل طريقة افضل من ان يكون لديها مدرسة ترشدك لمنالك

Birinin bu savaşı birden bire durdurabilmesini hayal etmek zor.
من الصعب تخيل أنه يستطيع أي شخص إيقاف هذا الشيء

Bir şeyin oradan sağ çıkmasını hayal etmek zor.
من الصعب تخيل أن أي شيء يُمْكِنُ أَنْ يَعِيشَ خلال كُلّ هذا

Dünyanın dinazorları tanımadığı bir zamanı hayal etmek zor.
من الصعب تخيل أن هنالك فترة لم يكن للعالم أدنى فكرة عن وجود الديناصورات

Edgar gibi birinin yardıma ihtiyacı olduğunu hayal etmek zor.
صعب تخيل كيف شخصاً ضخم مثل ادجار يكون فى حاجة لحماية

Bunun nasıl gerçekleştiğini hayal etmek zor olabilir.
قد يكون من الصعب أن نتصور كيف أمكن لذلك أن يحدث.

Onun birisini sevdiğini hayal etmek zor.
إنه من الصعب تخيله يحب أي أحد.

Bir uygarlığın böyle çorak bir adada gelişmesini hayal etmek zor fakat o ada eskiden böyle değildi.
من الصعب التخيل بأن حضارة ازدهرت ذات يوم على مثل هذه الجزيرة القاحلة و لكنها لم تكن دوماً هكذا

- Janus Kadim konseyi tarafından izin verilmemiş pek çok iş yapıyordu bu nedenle onun her yaptığını detaylı olarak bu genel veritabanına kaydetmeyeceğini hayal etmek zor değil.
-جينوس كان لديه أبحاث كثيرة لم يقرها مجلس الإنشنتس و لذلك فليس من الصعب تصور أن قاعدة البيانات لن تتضمن بيان كامل فى هذا الشأن

Senin gibi geliştirilmiş genetik öldürme makinesinin böyle bir konuya takılmasını hayal etmek zor.
من الصعب تخيل آلة قتل معدلة وراثياً مثلكِ تكون في وضع كهذا

- Tamam, anne. İnşaat işçiliğinden alınan maaşla böyle bir yüzüğü karşılamayı hayal etmek zor.
من الصعب تخيل شراء مثل هذا الخاتم براتب معمارى

Bir suçlunun hem bu bölgede hem de Doğu Cleveland'da bu kadar rahat olabileceğini hayal etmek zor.
من الصعب تخيل الجانى مرتاح فى هذا الحى ايضا التصيد فى شرق كليفلاند

Birilerinin çocuğunu tünelde bırakmalarını hayal etmek zor, değil mi?
من الصعب تخيل أن شخص ما سيترك طفله لينتهى به الأمر فى نفق , صحيح؟

Escanso ile Turk'un bir kartel için çalıştıklarını hayal etmek zor.
من الصعب تخيل أن (إسكانزو) و (تورك) كانا يعملان لصالح عصابة

Bir oğlun olduğunu hayal etmek zor.
. من الصعب تخيل أن لديك إبناً

Eğer gerçekten Butch'la Jared'ı öldürmesi için birini kiralamış olsa bunu yapmasının nedenini hayal etmek zor.
صعب تخيل لماذا يفعل هذا لو أنه حقاً كلف من يقتل الرجلين

hayal etmek zor Sen ve Rayt Marius Hakkında konuşacak çok şey var.
من الصعب أن نتصور أنت ورايت مريوس وجود الكثير للحديث عنه.

Koca bir sıçramadan söz ediyoruz: İnsanoğlunun tarihinde başka bir yere ayak basmak üzere dünyamızı ilk terk etmekten daha kayda değer bir an hayal etmek zor.
الحديث عن قفزة هائلة واحدة من الصعب أن نتصور لحظة أكثر عمقاً في تاريخ البشرية من أنّه عندما غادرنا عالمنا أول مرة لنضع قدماً على آخر.

Sherlock isterse bize katılabilir ama onu bu tür bir etkinlikte hayal etmek zor.
مُرحب بمشاركة (شيرلوك) ولكن من الصعب تخيله في مثل هذه المناسبات

Sadece spor olsun diye sırtında oksijen maskesi taşıyan bir hatunu sevecek birini hayal etmek zor, değil mi?
من الصعب التخيل أن أحد ما سيميل لفتاة التي تتنقل بأنبوبة أكسجين على ظهرها، صحيح؟

Bir devlet kurumu hayal etmek zor
من الصعب تصور وكالة حكومية