Sanırım senin böyle bir yerde yediğini hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أنه يمكنك الأكل في مثل هذه الأماكن. |
Rüyalarımda bile bu kadar yoğun olacak bir şey hayal etmemiştim. | Open Subtitles | أعمري ما تخيلت أي شئ حاد جدا هكذا. حتى في أحلامي. |
Yine de bu şekilde hayal etmemiştim. - Hangi yöne gideceğiz? - İnşaatın olduğu yere, tepeye. | Open Subtitles | لم أتخيله هكذا - إلى أين سنتجه على أي حال؟ |
Bunu hayal etmiştim ama böyle hissettireceğini hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لقد تخيّلتُ هذا، لكن لم أتخيّل بأنّه سيكون هكذا |
Bir sonraki bölümün böyle başlayacağını hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور بداية الفصل التالي بهذه الطريقة |
Kavuşmamızın ilk gününü tam olarak böyle hayal etmemiştim. | Open Subtitles | ليس بالضبط ما تخيلته ليوم عودتنا الأول معا |
Böyle olmasını hayal etmemiştim. | Open Subtitles | حسناً، لم أكن أتخيل أن تمرَّ تلك اللحظة بهذا الشكل |
Batıyı hiç bu kadar ıslak hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيّل أن الشرق به كل هذا المطر! |
Bu hikâyenin bu şekilde biteceğini hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أبدا أن هذه القصة تنتهي من هذا القبيل. |
Ayrıca siz ikinizin ortak noktaları olacağını pek hayal etmemiştim. | Open Subtitles | و لم أتخيل أنكما أختان لديكما الكثير من الأشياء المشتركة بأي حال ، أليس كذلك؟ |
Hayatım boyunca bu kadar mutluluk dolu günler hayal etmemiştim. | Open Subtitles | أبداً لم أتخيل أياماً مليئة بالسعادة هكذا |
Açıkça söyleyebilirim ki, ben üniversiteye böyle başlamayı hayal etmemiştim. | TED | يمكنني القول بصدق لم يكن هذا ما تخيلت عن بدء الكلية. |
Hayatımı böyle hayal etmemiştim. | Open Subtitles | ليست هذه الطريقة التي تخيلت أن حياتي ستصبح عليها. |
Hiç böyle hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيله هكذا أبداً |
Ama ben böyle hayal etmemiştim, bu şekilde olsun istemedim. | Open Subtitles | لكن لم أتخيّل بأنّ يحدث بهذه الطريقة |
Sirke veda etmek... Hiç böyle hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتصور الأمر كذلك، وداعا للسيرك |
Vay be, ilk seferimi hiç böyle hayal etmemiştim. | Open Subtitles | هذا ليس كما تخيلته اول مرة |
Bu kadar zor olacağını hiç hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أن الأمر سيكون بهذه الصعوبة |
Batıyı hiç bu kadar ıslak hayal etmemiştim. | Open Subtitles | ! لم أتخيّل أن الشرق به كل هذا المطر |
Buraya gelmek için öğretimimi ve danışmanlık işlerimi bıraktım, bir hafta boyunca burada tatil yapmayı hayal etmemiştim. | Open Subtitles | تخليت عن التدريس والعديد من الإستشارات المهمة لآتي هنا, لم اتخيل أنني ذاهب ليقال لي , إجلس بمنزلك لمدة اسبوع |
Kendimi hiç burada bir gelinliğin içinde bir kilisede evlenirken hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لم اتصور نفسي مطلقا هنا واقفه في فستان ، في كنيسة ، أقوم بهذه الوعود |
Söylemeliyim ki, seni böyle büyük bir rolde hayal etmemiştim. | Open Subtitles | علي أن أقول أني لم أتصورك في مثل هذا الدور |