"hayal etmenizi" - Translation from Turkish to Arabic

• تتخيل
• تتخيلوا

İnsanlıktan yoksun bir makine hayal etmenizi istiyorum... kendi kendine öğrenen ve yaratan.
أريد أن تتخيل آلة خالية من الإنسانية قادرة أن تتعلم بنفسها، تأخذ قرارتها،

İnsanlıktan yoksun bir makine hayal etmenizi istiyorum kendi kendine öğrenen ve yaratan.
أريد أن تتخيل آلة خالية من الإنسانية قادرة أن تتعلم بنفسها، تأخذ قرارتها،

Çocuk Koruma Hizmetleri çalışanı olduğunuzu hayal etmenizi istiyorum.
أود منك أن تتخيل نفسك موظفًا في خدمة رعاية الأطفال.

Bir saniye için, çocukların hapse değil de üniversiteye gittiği bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in hayatının nasıl olacağını hayal etmenizi istiyorum.
أريدكم أن تتخيلوا لثانية ما ستكون عليه حياة تشك وتيم لو كانا يعيشان في حي يذهب فيه الأولاد إلى الكلية، ليس إلى السجن.

Sizden, ölü mavi bir ıspanak bitkisini elinde tutmakta olan küçük bir kız hayal etmenizi istiyorum.
أريد منكم جميعاً أن تتخيلوا فتاة صغيرة .تحمل في يدها نبتة سبانخ زرقاء ميتة

Sizden Jesse Owens da bu yarışın içindeymiş gibi hayal etmenizi istiyorum.
أريدكم أن تتخيلوا أن جيسي أوينز موجود في السباق.

Sizden kendinizi o evde hayal etmenizi istedim, çünkü aklınızı karıştıran şeyi merak ettim.
طلبت منك أن تتخيل نفسك داخل هذا المنزل، لأنني أتساءل ما الذي يخطر ببالك.

Şimdi, bir anlığına hayal etmenizi istiyorum, savaşın ortasında bir askersiniz.
أريدك أن تتخيل للحظة أنك جندي في قلب المعركة.

Şİmdi ise, bambaşka bir rol oynadığınızı hayal etmenizi istiyorum, bir izci rolü.
حسنا الآن، أريدك أن تتخيل لعب دور مختلف كليا، دور الكشاف.

Bu çok önemli. Belki de, işte bunu hayal etmenizi sağlamak için, bunlar doğrudan piyasada dağıtımı yapılan filmler değil.
ربما , كما تعلم , لأجل أن تتمكن أن تتخيل الأمر, تلك أفلام توزع مباشرة للسوق.

Hayır, Hannah olmak zorunda değilsiniz ama şu anda nerede olduğunu ve eğer yapabilirseniz onun bakış açısına göre kendini nasıl tanımladığını hayal etmenizi istiyorum.
لا يجب عليك ان تكون هانا بحد ذاتها لكن اريدك ان تتخيل اين هى الان

Söyleyeceklerimi hayal etmenizi istiyorum.
أريدك ان تتخيل المكان الذي سأصفه

Ama şunu hayal etmenizi istiyorum, burada, bu sahnede yedi milyon insan daha var, benim arkama yığılmış yedi milyon insan.
ولكن بدلًا من ذلك، أود منكم أن تتخيلوا أنكم تنظرون إلى سبعة ملايين شخص مكتظين هنا بجانبي اليوم.

Asker olduğunuzu hayal etmenizi istiyorum savaş alanında koşuyorsunuz.
أريدكم أن تتخيلوا بأنكم جنود تجرون في ساحة المعركة

Gerçekten, bir kez daha hayal etmenizi istiyorum savaş alanında koşan asker olduğunuzu.
حقيقةَ، ومرة أخرى أريدكم أن تتخيلوا بأنكم جنود تجرون في أرض المعركة.

İlk olarak dünyanın ulusal devletlerden değil şehirlerden oluştuğunu hayal etmenizi istiyorum.
أريدكم أن تتخيلوا عالم لا يتكون من الدول الوطنية، ولكنه يتكون من المدن.

Sizden bir köpeğin göğüs kafesini hayal etmenizi istiyorum.
لذلك أريدكم أن تتخيلوا القفص الصدري للكلب.