Bundan da ötesi, sanırım iyi bir tartışmacı hayal etmiş olursunuz, onun gibi olmayı denemeye değecek tarzda bir tartışmacı. | TED | و أكثر من ذلك، أعتقد أنك قد تخيلت مجادل بارع، مجادل قيِّم من نوع المجادلين الذين يجب أن تحاول أن تكون منهم. |
Doku nakil asistanı kendini doktor olarak hayal etmiş? | Open Subtitles | إذاً مساعدة نقل الأعضاء تخيلت نفسها طبيبة؟ |
Lisedeyken sonunda futbol koçuyla birlikte olacağını hayal etmiş miydin hiç? | Open Subtitles | في الثانوية، هل تخيلت يوما أنه سينتهي بك المطاف مع مدرب كرة القدم؟ |
Eğer işkence gördüyseniz müvekkilimin orada olduğunu hayal etmiş olabilirsiniz. | Open Subtitles | إذا تم تعذيبك, ربما تخيلت موكلى هناك. |
Bunu yazdığını sadece hayal etmiş olabilir misin? | Open Subtitles | أممكن أنكِ تخيلتي نفسك كتبتيه؟ |
Küçükken gelinliğini hayal etmiş olmalısın. | Open Subtitles | لابد أنك تخيلت ثوب زفافك ذات يوم |
Bushwick'te. Bunu hayal etmiş miydin? | Open Subtitles | في بيشواك هل تخيلت ذلك من قبل؟ |
Sanırım yapabilirsiniz. Sanırım, bu şekilde bir tartışma hayal edebilirseniz, kaybedenin kazanana, dinleyiciye ve jüriye, "evet, bu iyi bir tartışmaydı" diyebileceği bir tartışma, o zaman iyi bir tartışma hayal etmiş olursunuz. | TED | و أعتقد أنه، إن كانت تستطيع أن تتخيل هذا النوع من المناقشات حيث يقول الخاسر للفائز و يستطيع الجمهور و المحلفين أن يقولوا، "نعم، تلك كانت مجادلة جيدة." حينها تكون قد تخيلت مناقشة جيدة. |
Tabii, ya. Bunu da hayal etmiş olmalıyım. | Open Subtitles | بالطبع فأنا تخيلت ذلك أيضا ً |
Böyle olacağını hayal etmiş miydin? Hayır. | Open Subtitles | ـ أهذا ما تخيلت أنك ستشعر به؟ |
Bunu yazdığını sadece hayal etmiş olabilir misin? | Open Subtitles | أممكن أنكِ تخيلتي نفسك كتبتيه؟ |
Bunu hayal etmiş olabilir misin? | Open Subtitles | ربما تخيلتي هذا؟ |