Her zaman Amerikalılar'ı bok gibi donuk olarak hayal etmişimdir. | Open Subtitles | لطالما تخيلت أن الأمريكان في غاية الغباء |
Ben de kendimi hep çatı katında çocuk büyütürken hayal etmişimdir. | Open Subtitles | دائماً تخيلت نفسي في طابق علوي أربي الأطفال |
Çoğu kez kendimi burada hayal etmişimdir. | Open Subtitles | لقد تخيلت نفسي هنا مرات عديدة عند عتبة القصر |
Her zaman bunu hissedebilmeyi hayal etmişimdir. | Open Subtitles | هذا ما تخيلتُ ان تشعر بهِ دائماً |
Her zaman seninle çalışmayı hayal etmişimdir. | Open Subtitles | لقد كان دائمًا حلمي أن أعمل معكِ |
Tüm bunlar bittiğinde rahat etmeyi hayal etmişimdir rahatlamayı. | Open Subtitles | فكرت دائماً حينما ينتهى هذا الآمر كله سأرتاح |
Her zaman suçla mücadele etmeyi hayal etmişimdir. | Open Subtitles | تخيلت نفسي دائما أكافح الجريمة والداي كانا مسالمين |
Burası hoşuma gitti. Her zaman bir köy hayatını hayal etmişimdir. | Open Subtitles | انا احب المكان هنا ، لطالما تخيلت مكاناً في الريف |
Bilgi yarışmalarında insanların bilgisayara karşı yarışması, bu tarz bir şey gelecekte olacak diye hep hayal etmişimdir, ve şimdi de bununla aynı sahnede olabilirdim. | TED | الناس يبارون أجهزة الحاسوب في برامج الألعاب كان هذا من الأشياء التي تخيلت انها ستحدث في المستقبل والآن يمكنني أن أكون على المسرح معها. |
Hep kendimi bunu yaparken hayal etmişimdir. | Open Subtitles | تخيلت نفسي دائماً أفعل هذا. |
Hayatımın nasıl bir şey olacağını hayal etmişimdir. | Open Subtitles | ليس ما تخيلت حياتي سيكون مثل. |
Kendimi hep New York'ta bir pastanede çalışırken hayal etmişimdir. | Open Subtitles | دائماً تخيلتُ نفسي أعملُ في مخبزاً في "نيويورك" |
Her zaman bir midilliye binmeyi hayal etmişimdir. | Open Subtitles | حلمي أن أركب مهر |
Tüm bunlar bittiğinde rahat etmeyi hayal etmişimdir rahatlamayı. | Open Subtitles | فكرت دائماً حينما ينتهى هذا الآمر كله سأرتاح |