"hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum" - Translation from Turkish to Arabic

• أريد أن أخيب
• أن أخيب أمله
• اريد ان اخيب

Babam beni izliyor, ve onu tekrar hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
إن أبي يراقب و لا أريد أن أخيب ظنه مرة أخرى

Çünkü sen doğduğunda sana karşı iyi olmam için anneme bir söz vermiştim onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
لأنك عندما وُلدت، جعلتني أمي أقطع وعداً بأن أحسن معاملتك، ولا أريد أن أخيب رجاءها.

Şimdi, size şu soruyu sormama izin verin, çünkü biliyorum ki Bay Gardner'in içi içine sığmıyor ve ben onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
والآن دعني أسألك هذا السؤال لأنني أعرف أن السيد غاردنر متحمس لطرحه ولا أريد أن أخيب أمله

Onu tekrar hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
لا أقدر أن أخيب أمله مجددا

Bak, ben sadece meslektaşım Doktor Makabi'yi hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
شوف، انا لا اريد ان اخيب امل زميلي يا رجل

Onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Bak, Casey kaç yaşında, 25 mi?
ولا اريد ان اخيب ظنه أسمعي ,كم عمر كيسي,25؟

Ama o benim babam. hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum onu.
-ولكنّه والدي , لا أريد أن أخيب أمله

Yapamam. Bayan Baerly'i hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
لا أريد أن أخيب آمال , الآنسة (بيرلي) إنها لطيفة , تعلمين

Avery'i hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum ama bu çok zor Lemon.
،(لا أريد أن أخيب ظن (إيفري لكن هذا مضني للغاية

Onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
لا أريد أن أخيب أمله

Sakın kalkma. Seni hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
لا أريد أن أخيب أملك

Onları hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
لا أريد أن أخيب آمالهم.

"Muhteşem" ve Ellie şu an senden yana şansımın yaver gittiğini düşünüyor, ben de onları hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
اسمعي , سيكون مذهلاً عندما ( إيلي ) يعتقد بأنه ... نوعاً ما أصبحت محظوظاً , ولا أريد أن أخيب أملهم

İyiyim, sadece milleti hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
انا على مايرام , لكنني لا اريد ان اخيب ظن الجميع تخيب ظن الجميع ؟

Yalnızca onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.
لا اريد ان اخيب امله