"hayatı üzerine" - Translation from Turkish to Arabic

• بحياة
• على حياة
• مع حياة

Oğlunun hayatı üzerine, bir daha beni aldatmayacağına yemin etmiştin.
لقد أقسمتَ بحياة ابنك بأنكَ لن تقوم أبداً بخيانتي مجدداً

Lanet olsun kadın , annemin hayatı üzerine yemin etmem ben.
اللعنه، يا أمرأة، لن إحلف بحياة أمّي لم لا؟

Oğlumun hayatı üzerine asla yemin etmem, ama yemin ederim seni seviyorum.
أنا لم أٌقسم بحياة ابننا لكنني أقسم لك بأنني أحبك

Annemin hayatı üzerine yemin ederim, bize yardım edersen seninle ilgileniriz.
أقسم على حياة أمّي، إن ساعدتنا الآن، سنهتم بك.

Güvenliğini sağlamam için çocuklarımın hayatı üzerine yemin ettirdin bana.
جعلتيني أعدكِ على حياة أولادي بأن أضمن سلامتك.

Doktorlar iyi niyetle de olsa Jenner'ın hayatı üzerine kumar oynuyorlardı.
لذا ، مع أفضل اعتبار للنوايا كان الأطباء يقامرون على حياة جينر

İnsanların hayatı üzerine oyun oynayamazsınız.
لا يُمكنك لعب لعبة مع حياة الناس.

O zaman çöz bu işi! Yada çocuğumun hayatı üzerine yemin ederim
لذا أصلحي الأمر وإلا سأقسم بحياة أطفالي بالرب و بشهادتي،

Hayatım, annemin hayatı üzerine yemin ederim ki kendimi bir daha tehlikeye atmayacağım.
عزيزتي، أُقسم بحياة والدتي، أنني لن أخاطر برقبتي مجدداً

Oğlumun hayatı üzerine yemin ederim. Sadece aileme geri dönmek istiyorum.
أقسم بحياة ولدَيّ أريد العودة إلى عائلتي وحسب

Çocuğun hayatı üzerine bahse mi gireceksiniz?
ستلعب من يخاف أولاً بحياة الولد؟

- Karımın hayatı üzerine yemin ederim, çocuklarımın hayatı üzerine yemin ederim, bununla hiçbir ilgim yok... hiç.
- أقسم بحياة زوجتي وأولادي - لا أعرف شيئاً عن هذا الأمر لا شىء

- Annemin hayatı üzerine yemin ederim.
ـ أقسم بحياة أمّي ـ أيّة مجلّة؟

Binadaki bütün herkesin hayatı üzerine bahis oynuyorsun.
إنك تخاطر بحياة كل من في هذا المبنى،

Eğer zamanı geriye çevirebilsem, çevirirdim, ama yapamam. Bunun için oğlum Thomas Anthony'nin hayatı üzerine yemin ederim.
وأقسم على ذلك بحياة ابني

Zarar görmeyeceğime dair çocuklarının hayatı üzerine yemin et.
اقسم على حياة اطفالك أنني لن يتم إيذائي

Oğlumun hayatı üzerine yemin ederim bundan kimseye bahsetmeyeceğim.
أقسم على حياة ابني لن أخبر أحدا عن هذا

Ajan Mulder'ın hayatı üzerine tehditler.
التهديدات... على حياة الوكيل مولدر.

Bir hafta önce, karısı George'nin hayatı üzerine sigorta yaptırmış.
وقبل أسبوع، وقعت زوجته وثيقة (تأمين على حياة (جورج

Endişelenecek bir şey yok. Annemin hayatı üzerine yemin ederim ki o adam Bob Lee Swagger idi.
أقسم على حياة أمي (أنه كان (بوب لي سواغر