arkadaşı için hayatını feda etti... ayrılırken bana bir emanet bıraktı. | Open Subtitles | ضحى بحياته لصديق والعالم لمحبوبته أثناء مغادرته إئتمننى على شئ محبوبته ؟ |
Benim için hayatını feda etti. Ondan başka yakınım yok. | Open Subtitles | لقد ضحى بحياته من أجلي وهو ما تبقى لي من أسرتي |
Parayı bulan, halkını kurtarmak için kendi hayatını feda edecek. | Open Subtitles | وقد أخفيت في أحداها عملة معدنية من يجدها يجب أن يضحي بحياته |
Sadece iyi bir adam bunu kanıtlamak için hayatını feda etti.. | Open Subtitles | رجل طيب فقط منح حياته كي يثبت ذلك |
Pak Ha önceki hayatında seni kurtarmak için kendi hayatını feda etti. | Open Subtitles | فى حياة سابقة باق ها ضحت بحياتها لتنقذ حياتك |
Kocam bu iş için hayatını feda etti ve ölüş biçimi... | Open Subtitles | ...زوجي ضحّى بحياته من أجل هذه الوظيفة و .... و الطريقة التي مات بها |
Bak, bir çocuk için hayatını feda etmek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | اسمع، أعرف بأنك لا تريد التضحية بحياتك لأجل طفل. |
Kendi hayatını feda etmesi gerekse bile. | Open Subtitles | وحتى إن كان يعني التضحية بحياته. |
Uzun yıllar boyunca başkaları için hayatını feda edipte, bir anda tersi olmasını bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تضحي بنفسك من أجل الكثير من الأشخاص لسنوات عديدة ولاتتوقعينفترةإنتقالية. |
Ona yardım etmek uğruna kendi hayatını feda etmeye hazırdın. | Open Subtitles | كنتِ على استعداد أن تضحي بحياتك كلها لمساعدته |
Prens, sevdiği kız için hayatını feda etti. | Open Subtitles | الأمير ضحى بحياته من أجل الفتاة التي أحبها |
hayatını feda etti benim için Hikayesi anlatılmalı | Open Subtitles | إنه ضحى بحياته من أجلي يجب أن نتأكد أن القصة قد قيلت |
İsa insanlığın daha iyi olması için hayatını feda etti. | Open Subtitles | المسيح ضحى بحياته لأجل صلاح الإنسانية |
ÜIkesi için hayatını feda etmeye istekli bir adam. | Open Subtitles | الشخص مستعد أن يضحي بحياته من أجل دولته |
Başkası için kendi hayatını feda eden birini gördüm. | Open Subtitles | رأيت رجلاً يضحي بحياته .قرباناً لآخر |
Çünkü Medusa'nın iyileşmesi için Herkül'ün hayatını feda etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لأنه يتطلّب من (هرقل) أنْ (يضحي بحياته لأجل (ميدوسا |
Andrew Keane ülkesi için hayatını feda etti ama ondan nefret ediyorlar. | Open Subtitles | (أندرو كين) منح حياته لبلاده ومع ذلك يكرهونه |
Ama Anna de Guigné de hayatını feda etti. | Open Subtitles | آنّا دي جوغنيه ضحت بحياتها أيضا |
Bizim için hayatını feda etti. | Open Subtitles | لقد ضحّى بحياته من أجلنا جميعاً |
Bana karşı gelmek için kendi hayatını feda mı edeceksin? | Open Subtitles | هل تود التضحية بحياتك لتتحداني؟ |
Charlie hayatını feda ediyordu. Claire'i kurtarmak için ve arkadaşlarını... | Open Subtitles | "كان (تشارلي) عازماً على التضحية بحياته في سبيل إنقاذ (كلير) وأصدقائه" |
Kimse bilmeseydi eğer, dünyayı kurtarmak için hayatını feda eder miydin? | Open Subtitles | هل سوف تضحي بحياتك من أجل إنقاذ العالم حتى إذا لا أحد يعرف أنّك الفاعل؟ |