Kral'ın hayatını kurtaran Mordecai için yolu açın. | Open Subtitles | أفسحوا الطريق لموردخاى الذى أنقذ حياة الملك |
Babalarının hayatını kurtaran adam için birşeyler yapmak istediler. | Open Subtitles | أرادا عمل شئ للرج الذي أنقذ حياة والدهما |
Hey dostum, az önce hayatını kurtaran adama bir teşekkür bile yok mu? | Open Subtitles | يا صاحبي على الأقل قل كلمة شكر للرجل الذي أنقذ حياتك ؟ ماذا ؟ |
- Az önce hayatını kurtaran yabancı. | Open Subtitles | مع شخص غريب تماماً ؟ الذي أنقذ حياتك الآن |
hayatını kurtaran adam yapamadı. | Open Subtitles | الرجل الذي أنقذ حياته لم يتمكن من النجاة |
- hayatını kurtaran kadının oğluna yardım etmek gözlerini yaşartmıştır. | Open Subtitles | لابد أنّ كان من المؤثر مساعدة إبن المرأة التي أنقذت حياتك. |
Ve Tanrı'nın adıyla söylüyorum ki hayatını kurtaran Tapınak Şövalyeleri olacaktır. | Open Subtitles | وبنعمةالرب... سيكون فارس المعبد الشخص الذي أنقذ حياتكِ. |
Ve mumu yanık bıraktığı gün onun hayatını kurtaran itfaiyeci. | Open Subtitles | وسائقها. ورجل الإطفاء الذي أنقذ حياتها... عندما تركت الشمعة مشتعلة... |
Deri yüzücüyü teşhis eden muhbirimizin hayatını kurtaran birini mesela. | Open Subtitles | وربما شخص أنقذ حياة عميل سرى وعرف هوية السلاخ |
Polisin hayatını kurtaran sağlık görevlisi? | Open Subtitles | الممرض الذي أنقذ حياة عدد من رجال الشرطة بالأسبوع الماضي؟ |
O zaman, sen bir bahane uydurup Karanlık Rahibeyle baş başa vakit geçirirken Confessor Ana'nın hayatını kurtaran aslında Başbüyücüydü. | Open Subtitles | لذا الحقيقة هي أنّ عرّاف المرتبة الأولى هو من أنقذ حياة المُؤمنة المُعترفة. بينما أدعيت ذريعة قضائكَ أياماً |
Kutunun üzerindeki numara, 1075 Sofia'nın hayatını kurtaran numara da bu. | Open Subtitles | والرقم على الصندوق "1075" هذا الرقم عينه الذي أنقذ حياة (صوفي) |
Onu tanımayanlarınız için, bu Dr. John Wiseman, ...Allan'ımın hayatını kurtaran dahi. | Open Subtitles | بالنسبة إلى الذين لم يتعرّفوا به، أقدّم لكم الدكتور "جون وايزمان" العبقري، من أنقذ حياة ابني (آلان)! |
Üç kat yüksekten düştüğünde hayatını kurtaran bir kadındı, hatırladın mı? | Open Subtitles | من أنقذ حياتك كانت أُنثى عندما سقطت لثلاث طوابق , أتذكر ذلك ؟ |
Bu hayatını kurtaran kişiye teşekkür etmen gereken acil durumdaki hayat kurtarma durumu oluyor. | Open Subtitles | هذه هي اللحظه التي تشكر فيها مَن أنقذ حياتك |
Fakat şimdi seni savaşırken gördükten sonra hayatını kurtaran adamın yanında gördükten sonra... | Open Subtitles | ولكن رؤيتك تقاتلين الآن ورؤيتك مع الرجل الذي أنقذ حياتك |
Üç gündür oğlumun yatağının yanında, onun hayatını kurtaran gizemli cerrahı tanıyabilmek için bekleyerek geçirdim. | Open Subtitles | عسكرتُ بجانب سرير ابني لثلاثة أيام، بانتظار رؤية الجراح الذي على ما يبدو أنقذ حياته |
"hayatını kurtaran çocuk bir Birlik Borazancısıydı." | Open Subtitles | الصبي الذي أنقذ حياته كان بروجي متحد |
hayatını kurtaran bir adamın resmiymiş. | Open Subtitles | كانت لرجل أنقذ حياته |
Aslına bakarsan hayatını kurtaran bendim. | Open Subtitles | فى الواقع، أنا الذى أنقذت حياتك لكن هذا لايهم كثيراً |
hayatını kurtaran kadınım sanırım. | Open Subtitles | أظنني المرأة التي أنقذت حياتك للتو |
hayatını kurtaran kişi o. Kızdan hoşlanıyor. | Open Subtitles | فهو من أنقذ حياتكِ إنه يحبّها |
Ama hayatını kurtaran cesur yabancıyla konuşmak isteyeceğine eminim. | Open Subtitles | ولكن اراهن على انها ستتحدث للغريب الذي أنقذ حياتها |
Amerikalı insanların hayatını kurtaran birinden bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نتحدث عن رجل قام بإنقاذ حياة أمريكي |