"hayatını kurtarmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنقذت حياتك
        
    • أنقذ حياتك
        
    • أنقذ حياته
        
    • أنقذت حياة
        
    • أنقذ حياة
        
    • انقذ حياة
        
    • أنقذت حياته
        
    • أنقذت حياتها
        
    • أنقذت حياتهم
        
    • أنقذ حياتها
        
    Hayatını kurtarmış olsam da, ...siz ikiniz olmasaydınız, buraya geri dönemezdim. Open Subtitles أَعْني ، أنك محظوظ لأنني أنقذت حياتك لكن أعرف أنني لم أكن سأعود إلى هنا لولاكم
    Biliyorum. Hepsini attım ben. Hayatını kurtarmış olabilirim. Open Subtitles أعلم وقد تخلّصت منها وربّما أنقذت حياتك بذلك
    Hayatını kurtarmış kişiyle böyle konuşulmaz. Open Subtitles هذه ليست طريقة تتحدّث بها إلى الرجل الذي أنقذ حياتك
    Arkadaşlarmış zaten. Dedem bir tren soygununda onun Hayatını kurtarmış. Open Subtitles كانوا أصدقاء , جدي أنقذ حياته خلال عملية سطو للقطار
    - Evet efendim. Aferin. Bu çocuğun Hayatını kurtarmış olabilirsin. Open Subtitles ـ أجل، سيّدي ـ أحسنت، أنّك أنقذت حياة هذا الفتى
    Sevgili dostumun Hayatını kurtarmış olmasına rağmen yüzüğü ona vermeyi kabul etmedim ve gitmesini istedim. Open Subtitles فأبيت عليه ذلك وقد ذهب مستاءاً وهو الذي أنقذ حياة صديقي العزيز
    Saldırgan güvenliğin Hayatını kurtarmış bu arada. Open Subtitles عليك ان تعرف، احد المسلحين انقذ حياة الحارس
    Bana yardım etmesini istedim. Hayatını kurtarmış olduğum için bana borçluydu. Open Subtitles رجوته أن يُساعدني لقد كان يدين لي لأنني أنقذت حياته
    Yani Hayatını kurtarmış olabilirim. Open Subtitles إذًا المقصد هو أنّه ربّما أكون قد أنقذت حياتها.
    Hayatını kurtarmış olabilir. Open Subtitles نعم، حسنا، من المحتمل أنها أنقذت حياتك.
    Sanırım araban Hayatını kurtarmış, Mike. Open Subtitles أظن بأن سيارتك أنقذت حياتك
    Çelik yelek Hayatını kurtarmış gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن السترة أنقذت حياتك.
    Daha önce Hayatını kurtarmış birine saldırganca sorular soruyorsun. Open Subtitles أنت تسأل أسئلة عدوانية جدًا .بالنسبة لشخص أنقذ حياتك للتو
    Bu az önce senin Hayatını kurtarmış bir adama iyi bir teşekkür etme şekli. Open Subtitles هذه طريقة بذيئة لتشكر الرجل الذي أنقذ حياتك للتو
    Emniyet kemerin Hayatını kurtarmış, evlât. Akciğerler iyi. Open Subtitles حزام الأمن أنقذ حياتك, يا أبني هذه الجهة من الرئه بخير
    Babama layık bir oul olduğumu kanıtlamak için. O uyandığında, Hayatını kurtarmış olacağım. Open Subtitles لأبرهن لأبي أنني الإبن الذي يستحق . عندما يستيقظ سأكون أنا من أنقذ حياته
    Babam çocukken Nizam av sırasında onun Hayatını kurtarmış. Open Subtitles عندما كان أبي صبياً نيزام" أنقذ حياته" و هما بالصيد
    Yaptığınız kan nakli muhtemelen Hayatını kurtarmış. Open Subtitles النقل الذي قمت به ربما أنقذ حياته
    Ama bu hesaba göre, bunun on katı adamın Hayatını kurtarmış oluyorum, değil mi? Open Subtitles إلاّ أنّ ذلك يعنى أننى أنقذت حياة عشرة أضعافهم بالتقريب أليس كذلك؟
    Kate Austen, uçak kazasında sağ kalan ve ıssız bir adada açlıktan ölmek üzere olan beş kişinin Hayatını kurtarmış dünyaca ünlü bir kahramandır. Open Subtitles كيت اوستن بطلة عالمية أنقذت حياة 5 أشخاص بعد حادث تحطم طائرتهم وكادت أن تموت من الجوع على جزيرة قاحلة
    Ve meyve bahçesinde bir çocuğun Hayatını kurtarmış diyorlar. Open Subtitles . أنه أنقذ حياة ولد في البستان
    Yash, adam Nandita'nın Hayatını kurtarmış. Open Subtitles ياش ، قال لي انه انقذ حياة نانديتا
    Birini alarak Hayatını kurtarmış olacağım. Open Subtitles إذا أخذتُ واحداً، سأكون بذلك قد أنقذت حياته
    Kusura bakmayın ama biraz önce onun Hayatını kurtarmış olabilirim. Open Subtitles عذرا , ولكني من المحتمل .أنني أنقذت حياتها للتو
    Lider dişi fil, belki yıllar önce kendi Hayatını kurtarmış olan yeri hatırlamanın etkisi ile sürüsünü su kuyusuna doğru götürüyor. Open Subtitles و لكن ربما تحفزهم ذكرى قديمة يأخذ قائد القطيع على عاتقه مسئولية توصيلهم إلى حفرة المياة المؤقتة تلك الحفرة التي أنقذت حياتهم قبل سنوات
    Muhtemelen kadının Hayatını kurtarmış. Open Subtitles ربما أنقذ حياتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more