Sır, ölümün hayatın bir parçası olduğu. | TED | ادراك الحقيقة هو ان الموت جزء من الحياة. |
Buna kızgın değildik, neyse ki. Çünkü yıkıcı hâllerde olan birçok hasta görmüştük ve ölümün hayatın bir parçası olduğunu biliyorduk. | TED | لم نكن غاضبين، وهذا من حظنا، لأننا رأينا العديد من المرضى في وضع مؤلم، ونعلم أن الموت جزء من الحياة. |
Bu hayatın bir parçası. Bu bir ders. | Open Subtitles | ذلك جزء من الحياة ذلك درس يجب عليهم تعلمه |
Bu hayatın bir parçası. | Open Subtitles | ونحن نحتاج إلى أن نشجع ذلك هذا جزء من الحياة |
Bu kasabada kocamın gönül meseleleri yeni bir şey değil, günlük hayatın bir parçası. | Open Subtitles | في هذه البلدة، علاقات زوجي النسائية لم تصبح شيئًا جديدا بل جزء من الحياة اليومية |
Ölümden konuşmanın yanlış bir yanı yok. O da hayatın bir parçası! | Open Subtitles | لا مشكلة في التحدث عن الموت هذا جزء من الحياة |
- Ama çiftlikte öğrendiğimiz bir şey de ölümün de hayatın bir parçası olduğudur. | Open Subtitles | جيد لكن هناك شيئا واحداً تعلمناه في المزرعة هو أن الموت جزء من الحياة |
Daha da önemlisi, uzun ve zahmetli ve oldukça zor bir fizik tedavi ve uğraşı tedavisi uyguluyoruz böylece sinir sistemindeki sinirleri günlük hayatın bir parçası olan normal aktivitelere ve duyusal deneyimlere uygun yanıt verecek şekilde eğitiyoruz. | TED | واهم شئ نفعله اننا نتبع نهج صارم وغالبا غير مريح من العلاج الطبيعي والعلاج الطبي لاعادة الاعصاب في الجهاز العصبي لجعلها تستجيب بشكل طبيعي للنشاطات والتجارب الاحساسية والتي هي جزء من الحياة اليومية. |
Ve bence bu da hayatın bir parçası. | TED | وأنا أرى ان هذا جزء من الحياة |
Korkmak normaldir, hayatın bir parçası. | Open Subtitles | لا ضير من الخوف هذا جزء من الحياة |
Ölmek de hayatın bir parçası, değil mi? | Open Subtitles | الموت هو جزء من الحياة, انت تعلم هذا? |
Baban hep ölüm de hayatın bir parçası derdi... | Open Subtitles | بعد كل شيء ، والدي يقول "بأنّ "الموت جزء من الحياة |
Bu hayatın bir parçası. Her zaman öyleydi. Sen bir çiftçisin. | Open Subtitles | هذا جزء من الحياة و سيبقى كذلك انت فلاح |
Acı çekmemen için durum bunu gerektiriyordu öldürmek, hayatın bir parçası. | Open Subtitles | ... عندما تعاني من حالتنا، سوف تدرك أن القتل، فقط جزء من الحياة |
Cinayet sadece hayatın bir parçası. | Open Subtitles | {\fnAndalus\fs30\b1\cHFFFFFF\3cH000000\4cHE89411} أن القتل، فقط جزء من الحياة |
Bu hayatın bir parçası. | Open Subtitles | أقصد هذا جزء من الحياة |
Bu hayatın bir parçası. | Open Subtitles | أقصد هذا جزء من الحياة |
Acı, hayatın bir parçası Kal-el, ama seni kör etmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | الألم جزء من الحياة يا (كال-إل)، لكنك لا تستطيع تركه يعميك |
hayatın bir parçası bu. | Open Subtitles | هذا جزء من الحياة |
Bu hayatın bir parçası. | Open Subtitles | هذا جزء من الحياة |