"hayatında bir gün" - Translation from Turkish to Arabic

• في حياته
• يوم في حياة

Sartre bir zamanlar kendisiyle yapılan bir röportajda hayatında bir gün bile umutsuzluğa kapılmadığını söylemişti.
سارتر في مقابلة له قال بأنه لم ينتابه الشعور باليأس أبدا في حياته, ولا حتى ليوم

Kocam hayatında bir gün uyuşturucu satmadı ama senin oğlun yapmadığı bir şey yüzünden onu 10 yıllığına hapse attı.
زوجي لم يقم حتى بمجرد بيع عقار مخدر واحد في حياته وابنك قام بوضعه في السجن لعشر سنوات مقابل شئ لم يفعله

hayatında bir gün bile o anlamda başı derde girmedi.
لم يقع في مشكلة أبداً في حياته ليس من تلك الشاكلة

Her erkeğin hayatında bir gün gelir ki orkestra çaldığında onu duyabilen sadece odur.
يأتي يوم في حياة كل رجل حيث تعزف الموسيقى

Nihayet, "Şehir hayatında bir gün" makalesi hazır.
وأخيراً, موضوع "يوم في حياة المدينة" تم نشره سنغلق النقاش عنه

Ve bu, Mola'nın hayatında bir gün, ve eğer biz- günde 40 kez okyanusun dibinden yukarı gelip, yeniden aşağıya giderler. Yukarı, aşağı, yukarı, aşağı, yukarı, aşağı...
وهذا هو يوم في حياة مولا، وإذا كنا -- انهم صعودا وهبوطا ، وصعودا وهبوطا ، وصعودا وهبوطا ، ويصل وصعودا وهبوطا ، ما يصل إلى 40 مرات في اليوم.

Ari, Vince'i 30 senedir tanıyorum. hayatında bir gün kokain çekmedi.
أنا أعرفه منذ 30 سنة لم يتعاطى الكوكايين في حياته

hayatında bir gün bile hasta olmamış.
انظر هناك. وقال انه لم يكن مريضا يوم واحد في حياته.

Tamamını ödeyeceğim böylece hayatında bir gün bile çalışması gerekmeyecek.
سأدفعهم كلهم لكي لا يضطر للعمل في حياته

Bundan önce, Denny hayatında bir gün bile hasta olmadı.
قبل ذلك , لم يكن (ديني) مريضاً قط في حياته

hayatında bir gün bile çalışmadı o.
وقال انه لا يتم عمل ليوم واحد في حياته.

O çocuk hayatında bir gün hasta olmadı.
هذا الولد لم يمرض في حياته

Babam hayatında bir gün bile çalışmamıştır.
والدي لم يعمل يوما في حياته

hayatında bir gün olsun çalışmamış.
-لم يضطر للعمل يوماً في حياته

İsmini, "Tommy Fuller'ın hayatında bir gün" koydum.
أسميه: "يوم في حياة (تومي فولر)"