| Ve bu gece, Hayatında ilk kez, genç dostum, dürüst biri olacaksın. | Open Subtitles | والليلة, لأول مرة فى حياتك, صديقى الصغير, سوف تكون صادقا. |
| Ve bu gece, Hayatında ilk kez, genç dostum, dürüst biri olacaksın. | Open Subtitles | والليلة, لأول مرة فى حياتك, صديقى الصغير, سوف تكون صادقا. |
| Hayatında ilk kez, her zaman yapmak istediğin şeyleri gerçekleştirme imkanı için boş zaman sahip olabileceksin. | Open Subtitles | لأول مرة في حياتك سوف يكون عندك وقت لمعرفة ما هو الشيء الذي تريد فعلة بالتحديد |
| Serena, belki de Hayatında ilk kez hiç tereddüt etmeden sorumluluğu üstlendin. | Open Subtitles | سيرينا لقد قبلتِ المسؤولية بلا تردد ربما لأول مرة في حياتك |
| İkincisi ve en çok kafasını kurcalayan ise Hayatında ilk kez birisi ona ihanet etmişti. | Open Subtitles | الثاني : الشخص الذي عبث برأسه كثيراً.. كان ذلك لأول مرة في حياته شخص ما جعله يستسلم |
| Yapmayın. Hayatında ilk kez oyunda olmaktan hoşlanıyor. Hakkı da var. | Open Subtitles | لأول مرة في حياته ينفتح للفجور، يحق له |
| Hayatında ilk kez, dedim ki kendime belki de gerçekten düzelir. | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياته أعتقد ربما أنه سيصبح بخير |
| Ama Hayatında ilk kez, kendini böyle şeyler düşünürken buldu... | Open Subtitles | لكن لأول مرة في حياتها وجدت نفسها تفكر بتلك الأمور |
| Hayatında ilk kez hislerin olacak. | Open Subtitles | سوف تشعرين لأول مرة فى حياتك |
| Hayatında ilk kez hislerin olacak. | Open Subtitles | سوف تشعرين لأول مرة فى حياتك |
| Onları, Hayatında ilk kez muhteşem biçimde çal ve buradan canlı olarak çık. | Open Subtitles | اللعب بها إلى الكمال لأول مرة في حياتك وأنت تمشي من هنا على قيد الحياة. |
| Hayatında ilk kez bir memeye ellemek istiyor musun yoksa istemiyor musun? | Open Subtitles | أتريد أن تمسك بثدي لأول مرة في حياتك أم لا؟ |
| Hayatında ilk kez böyle derin bir öfke yaşadın. | Open Subtitles | غضب حقيقي و عميق لأول مرة في حياتك |
| Hayatında ilk kez aşık olmuştu. | Open Subtitles | كان واقعا في الحب لأول مرة في حياته |
| Malum, Marlon Hayatında ilk kez, kendini bir kahraman gibi hissetmişti. | Open Subtitles | لأول مرة في حياته يشعر كالبطل |
| Böylece Hayatında ilk kez Barney Stinson'ın Sevgililer Günü'nde bir randevusu oldu. | Open Subtitles | وهكذا لأول مرة في حياته (بارني ستنسون) انتهى حاله بموعد في عيد الحب |
| Çünkü Hayatında ilk kez mutluydu. | Open Subtitles | لأن للمرة الأولى في حياته... هو كان سعيد. |
| Sakinleştirildikten sonra onu Hayatında ilk kez ağrısız bir şekilde yürürken gördüm. | Open Subtitles | وبعدأنهدأتمنآلامه... رأيت يسير دون شعور بالألم للمرة الأولى في حياته |
| Onca para, Hayatında ilk kez bir kimliği... bir evi, çocuğu olması işe yarar sanmıştım. | Open Subtitles | كنت أشعردائماً أنها يجب أن تختفي بكل هذة الأموال كونها مهمة لأول مرة في حياتها منزل و طفل |
| Hayatında ilk kez, annem karışmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | فجأة , أمي لا تريد أن تتدخل لأول مرة في حياتها. |