"hayat çok" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحياة كانت
        
    • كانت الحياة
        
    • الحياة قاسية
        
    • إن الحياة
        
    • الحياة ستكون
        
    • انها حياه
        
    • تكون الحياة
        
    hayat çok hızlı akıyordu, ve biz bir aslana binmiştik bindiğimizi unutmuştuk.. Open Subtitles الحياة كانت تسير بسرعه ولم ندرك بأننا نمتطي اسداً
    Eskiden tek ayı iken hayat çok daha kolaydı. Open Subtitles الحياة كانت بالطبع أسهل عندما كانت دبة وحيدة
    Bu doğru değil, öyle olsaydı bile, hayat çok sıkıcı olurdu. TED هذا خطىءٌ كبير وان كانت الحياة فعلاً كذلك .. تُرى من نافذة واحدة .. فهي مملة جداً
    Ben doğana kadar -- Nijerya iç savaşından kısa bir süre sonraydı -- hayat çok zordu, her geçen gün zorlaşan bir mücadeleydi. TED وبحلول الوقت الذي ولدتُ فيه، كان ذلك بعد الحرب الأهلية النيجيرية بوقتٍ قصير، كانت الحياة صعبة، كان هناك صراع يومي.
    - hayat çok acımasız! - Hayat bazen çok acımasızdır, bunu kabul etmeliyiz yoksa tamamen bir işkenceye dönüşür. Open Subtitles صحيح أن الحياة قاسية , ولكن علينا أن نرضى بها فهي لن تستمرّ للأبد
    Bu şey gibi, hayat çok iyi yazılmış bir hikaye değildir, o yüzden filmler için yazarları işe almamız gerekir. TED إن الحياة ليست قصة جميلة مكتوبة لذلك نحن نحتاج إلى كتاب ليصنعوا الأفلام
    Eğer kendine gülemezsen hayat çok daha çekilmez hale gelir. Open Subtitles اذا لم تضحك على نفسك الحياة ستكون أطول مما تحب
    hayat çok güzeldir... sokakta namus budalalarının bizi aşağılaması kimin umurunda? Open Subtitles انها حياه جيدة من يهتم بمن يسخر بنا فى الشوارع
    İnsanlar kayıtsız kalmadıkları zaman hayat çok daha kolay olabiliyor. Open Subtitles يمكن أن تكون الحياة أسهل بكثير مما يدعها الناس تكون
    Votanlar orayı yıkmadan önce hayat çok daha komikti. Open Subtitles الحياة كانت أكثر إضحاكاً قبل أن يدمر الفوتانين عالمنا
    Sana söylemeyi unutmuşum. hayat çok yoğun. Open Subtitles اعتقد اني نسيت أن اقول لك الحياة كانت مجنونة قليلاً
    hayat çok zordu şimdi her şey daha kolay çün... Open Subtitles و الحياة كانت شاقة ...كل شيء سهل الآن لأن
    İşim cinayet çözmek olduğunda hayat çok daha kolaydı. Open Subtitles كانت الحياة أسهل بكثير حين كان عليّ حلّ الجرائم فقط
    Orada hayat çok keyifli ama çok, çok basitti. Open Subtitles كانت الحياة هناك ممتعة وبسيطة للغاية
    hayat çok güzeldi. Open Subtitles كانت الحياة حلوة
    hayat çok kahpe, bir anda ölüp gidiverirsin kardeşim. Open Subtitles الحياة قاسية ثم بعد ذلك تموت ، يا أخي
    hayat çok acımasız. Open Subtitles يمكن أن تكون الحياة قاسية جدا
    hayat çok acımasız. "hayat çok acımasız" ne demek? Open Subtitles مهلاً، ماذا يعني "الحياة قاسية للغاية"؟
    Sen böyle güzel şeyler okurken benim çalışmam gerek. hayat çok adaletsiz. Open Subtitles فلتقرأي وتتمتعي وأنا سأذهب وأهُم بالـعمل، إن الحياة غير عادلة
    Sen böyle güzel şeyler okurken benim çalışmam gerek. hayat çok adaletsiz. Open Subtitles تقومي بقراءة تلك الأمور الممتعة وأذهب أنا للعمل، إن الحياة ظالمة
    hayat çok güzel! Bir gün hepimiz bunu göreceğiz! Open Subtitles إن الحياة جميلة سنرى ذلك يوماً ما
    Bu haydutları kasabamızdan atabilirsek, burada hayat çok rahat olabilir. Open Subtitles إذا أستطعنا أن نطرد اللصوص بعيدا الحياة ستكون جميلة فى قريتنا
    Fagin'i göz ardı ederseniz hayat güzeldir... fareler hastalık bulaştırabilir ama hayat güzeldir... komşunun kazı hep daha besili olsa da... bizim de başımız kel değil ya payımızı alırız, hem de gani gani... eğer bunu dert etmezseniz hayat güzeldir... çay ve bisküvimiz olmasa da hayat güzeldir... hayat çok güzeldir... Open Subtitles لو ليس عليك ان تتعامل مع فاجين انها حياه جيدة انها حياه جيدة بالرغم من ان الفئران تهددنا بالاصابة بالطاعون
    Hey arkadaşlar... eğer kendine güvenirsen o zaman hayat çok güzel Open Subtitles ياأصدقاء اذا كنت تؤمن بنفسك تكون الحياة جميلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more