"hayat boyu" - Translation from Turkish to Arabic

    • لمدى الحياة
        
    • مدى الحياة
        
    • طوال حياتك
        
    • مدى الحياه
        
    • حياة من
        
    • طوال حياته
        
    • طوال الحياة
        
    • مدي الحياة
        
    • من أجل الحياة
        
    • حياة مليئة
        
    Hayat boyu cezalıyım ama bir gün daha gizlice çıksam ne olur ki? Open Subtitles نعم، أنا مُعاقب لمدى الحياة. لكن ماذا سيفعلون إضافة يوم آخر من التسلل؟
    Bir yandan da, Aku tarafından kaçınılmaz alıkonulmak ve Hayat boyu kölelik. Open Subtitles ومن ناحية أخرى، الأسر من قبل أكو و عبودية لمدى الحياة
    O halde, seni Canavar Adası'nda Hayat boyu dehşete mahkum ediyorum. Open Subtitles في هذه الحالة، أعلن عقوبتك رعب مدى الحياة في جزيرة الوحوش
    Uygun bakım, dikkatli tasarım ile bambudan inşa edilen yapı Hayat boyu kalabiliyor. TED عالجه جيدا، صممه بحذر، و بناء الخيزران يمكن أن يصمد مدى الحياة.
    Bisiklete nasıl binildiğini topa nasıl vurulacağını öğrendiğinde, bu Hayat boyu kalır. Open Subtitles عندما تعلمت كيف تقود دراجه, كيف تركل الكره, هذا يستمر طوال حياتك
    Eğer bana dokunursan, Hayat boyu hapsi boylarsın. Open Subtitles إن لمستنى فستعود للسجن ثانية مدى الحياه
    Bir anlık saflığım, Hayat boyu senin yalanlarını dinlemeye değer miydi? Open Subtitles هل تعني أن ذرةً من طهارتي تستحق حياة من أكاذيبك؟
    Buz pateni severler altın madalyalı Michaels ve MacElroy'u acaip bir şekilde gelişen olaylar sonucu yarışmalardan Hayat boyu men edilmeleriyle hatırlayacaklardır. Open Subtitles المعجبون يذكرون مايكلز وماكلوري كأبطال ذهب في حادث تافه تم طردهم لمدى الحياة
    Ben sadece, birkaç ay sonra bozulacak bir şeyin, reklamını yaparken, Hayat boyu garanti vermelerini anlamıyorum. Open Subtitles أظن أنه لا يجب أن يعلنوا عن منتج بضمان لمدى الحياة ثم يتعطل بعد أربعة شهور
    Sorun şu ki Hayat boyu emekli maaşı ödenmeyecek. Open Subtitles المشكلة مع هذا المعاش التقاعدي لن يستمر لمدى الحياة
    Hayat boyu yetecek kadar kandırıldım. Open Subtitles لقد كان لدي الازدواجيه بما يكفي لمدى الحياة.
    Toplum olarak desteklenen Hayat boyu toplumsal katılımla olabilir. TED الأمر يدور حول مشاركة مدنية مدى الحياة واشراك الجمهور الشيء الذي يجب أن ندعمه كمجتمعات.
    Hafif derece uyuşturucu suçlularını alıp Hayat boyu toplumdan uzaklaştırıyoruz. TED نأخذ مجرمي المخدرات من المستوى المنخفض، ونسجنهم مدى الحياة.
    Muhtemelen bu örnek Juana'nın Hayat boyu kendine güvenmesine ilham verdi. TED ربما هذه كانت سابقة ألهمت ثقة خوانا مدى الحياة.
    Bunu yaptığına memnunum,çünkü seni dava edeceğim Hayat boyu bana borçlu olacaksın. Open Subtitles ‫أنا سعيد لأنك فعلت ذلك ‫لانني سأرفع قضية عليك مقابل كثير من الأموال ‫وستكون مدينا لي طوال حياتك
    Hayat boyu bir işkence seni bu hale getirir. Open Subtitles فتعرّضك للتعذيب طوال حياتك يحوّلك لوحش مثل ذلك
    Hayat boyu sigara içince bazı şeyleri fark ediyorsun. Open Subtitles هناك امور معينة تلاحظينها عندما تكونين مدخنة طوال حياتك
    Bu arada, sözlerime Hayat boyu kelimesini ekle. Open Subtitles و يضيف الى مدته سجن مدى الحياه
    Rahatlatıcı, filazof ve Hayat boyu arkadaş Open Subtitles مسلي ، فيلسوف ، ورفيق مدى الحياه
    Tabiki, Hayat boyu sorumluluk kolay değildir. Open Subtitles بالطبع، حياة من المسئولية ليست سهلة دائماً
    Bush'un babası ve dedesi Hayat boyu politikada olmuşlardır. Open Subtitles والد بوش وجده عملوا في السياسة طوال حياته المرفهة
    İki ay, iki yıl, bir Hayat boyu harcayabilirsin. Hepsi bir. Open Subtitles وقد تستغرق 6 أشهر عامين طوال الحياة كله متشبه
    Büyük bir ihtimalle seçimleri kaybedecek ve Hayat boyu lekelenmiş olarak kalacak. Open Subtitles هو سيخْسرُ الإنتخابات بالتأكيد سَيُواجهُ العار مدي الحياة
    Ve kesinlikle Hayat boyu 31 çekecek malzeme bana tamam mı? Open Subtitles مبيعات محدودة و من أجل الحياة لديه الكثير من الطموح , يا شريك.
    Hayat boyu süren stresten sonra, bu tek biyolojik değişim 50 yaşında stres sebepli kalp krizi geçirmeniz ile 90larınıza kadar sağlıklı yaşamanız arasındaki fark olabilir. TED خلال حياة مليئة بالتجارب الموترة، فإن هذا التغيير البيولوجي الوحيد قد يكون مفترق طرق بين التعرض لنوبة قلبية في سن 50 بسبب الضغط والعيش بصحة جيدة حتى سن 90.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more