İki hayat yaşadığını ve her gün bana yalan söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تعيش حياة مزدوجة... وتضطر للكذب بشأن ذلك كل يوم |
Birkaç ay önce annenin gizli bir hayat yaşadığını ve eşcinselliğini senden gizlediğini öğrendin. | Open Subtitles | اذا .. قبل بضعة أشهر عرفتي أن والدتك كانت تعيش حياة سرية |
Felçli köpeklerin tekerlekle normal bir hayat yaşadığını gördüm. | Open Subtitles | فقد رأيت كلاباً بحالات شلل تعيش حياة كاملة بإستخدام العجلات |
Kötü bir hayat yaşadığını söylüyorum. | Open Subtitles | ما أقوله هو أنك تعيش حياة سيئه |
Ethan Mascarenhas'ın tutarsız olduğu açık. Bir yandan, yaptığı radyo programında nasıl mutlu bir hayat yaşadığını anlatıyor diğer yandan da ölmek istediği için mahkemeye başvuruyor! | Open Subtitles | دومًا ما يحثُّ مستمعي برنامجه عبر المذياع على مواصلة عيش حياتهم |
Ethan Mascarenhas'ın tutarsız olduğu açık. Bir yandan, yaptığı radyo programında nasıl mutlu bir hayat yaşadığını anlatıyor diğer yandan da ölmek istediği için mahkemeye başvuruyor! | Open Subtitles | دومًا ما يحثُّ مستمعي برنامجه عبر المذياع على مواصلة عيش حياتهم |
Bu arada Michael'ın oğlu George Michael kuzeni Maeby'nin iki farklı hayat yaşadığını öğrenir. | Open Subtitles | في تلك الأثناء، اكتشف (جورج مايكل) أنّ قريبته كانت تعيش حياة مزدوجة. |
Bu arada Michael'ın oğlu George Michael kuzeni Maeby'nin iki farklı hayat yaşadığını öğrenir. | Open Subtitles | في تلك الأثناء، اكتشف (جورج مايكل) أنّ قريبته كانت تعيش حياة مزدوجة. |