"hayatları için" - Translation from Turkish to Arabic

    • أجل حياتهم
        
    • لحياتهم
        
    • أجل حياة
        
    Her şeye rağmen sarsıcı olaylar yaşayıp acı çekebilir hayatları için rehabilitasyona girebilirler. Open Subtitles يمكن ان يعانون كم هائل من الألم في المصحة يقاتلون من أجل حياتهم
    Ve tanıdığım insanlar var, birlikte büyüdüğüm insanlar hayatları için savaşıp, inançları uğruna ölen insanlar. Open Subtitles وأعرف أن هناك ناس كبرت بـ للكفاح من أجل حياتهم والموت من أجل ما يؤمنون بهم
    Artık Almanya için değil, kendi hayatları için savaşıyorlardı. Open Subtitles هم كانوا يكافحون الآن من أجل حياتهم ، ليس من أجل ألمانيا
    Ama gerçekten, her iki çocuktaki organ büyümesi, karaciğer ve özellikle kalp hayatları için gerçek tehlikeyi oluşturuyor. Open Subtitles ولكنها فى الحقيقه فى كلا الصغار توسيع الجهاز ، الكبد ، وخصوصا في القلب ، هذا هو تهديد حقيقى لحياتهم
    Bir daha asla kimseye zarar vermeyecekleri konusunda sözler vererek hayatları için yalvarmalarını umursamıyorum. Open Subtitles يتوسلون لحياتهم مع وعد ، بعدم إيذاء أي أحد ابداً
    Bazı insanlar o boş hayatları için 40 yıI çalışıyor ancak vakit dolduğunda ölüp gidiyorlar. Open Subtitles بعض الناس يعملون 40 عامًا من أجل حياة الرفاهية, لكن حين يحين الوقت, سيضيعون ومن ثمّ سيموتون.
    Yöntem aynı. Ellerini sanki hayatları için yalvarmalarını istermiş gibi bantlamış. Open Subtitles إنها مشابهة لطريقة الجاني الذي يقيد أيدي ضحايه معاً كما أنه يريدهم أن يُصلوا من أجل حياتهم
    Neden insanlar hayatları için mücadele etmiyorlar? Open Subtitles لماذا لا يقاتل الناس من أجل حياتهم
    hayatları için savaşarak. Open Subtitles بالقتال من أجل حياتهم
    hayatları için savaşarak Open Subtitles بالقتال من أجل حياتهم
    hayatları için savaşarak. Open Subtitles بالقتال من أجل حياتهم
    hayatları için savaşarak. Open Subtitles بالقتال من أجل حياتهم
    Ve hayatları için dövüştürülmüşler. Open Subtitles حيث عليهم القتال من ...أجل حياتهم
    hayatları için mücadele ederken bana güveniyorlar. Open Subtitles الذين يقاتلون من أجل حياتهم
    İki kişi hayatları için dövüşecek. Open Subtitles رجلين يتقاتلون من أجل حياتهم
    Assad'ın teğmeni Curtis'in adamlarını hayatları için yalvarmaları için zorlamış ve bizzat ikisinin de kafasına sıkmış. Open Subtitles ملازم (أسد) اجبر الرجال... من دورية (كيرتس)... على التوسل من أجل حياتهم
    hayatları için. Open Subtitles من أجل حياتهم
    Vampirler hayatları için yalvarmazlar, saldırırlar. Open Subtitles مصاصو الدماء لا يتوسّلون لحياتهم بل يهاجمون
    Ama o zavallı kızların hayatları için yalvardıklarını duyabiliyorduk. Open Subtitles و لكن كان بإمكاننا سماع تلك الفتيات المسكينات كانوا يتوسلون لحياتهم
    Sevdiğiniz insanların hayatları için savaşacaksınız. Open Subtitles أنت تكافح من أجل حياة الناس الذين تحبّهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more