"hayatlarıyla" - Translation from Turkish to Arabic

    • بحياة
        
    • بحياتهم
        
    • حياتهن
        
    • بأرواح
        
    • بأرواحهم
        
    • وحياتهم
        
    • بحيوات
        
    - Tanrıların insanların hayatlarıyla oynamasına, kimsenin hayatıyla oynamasına oturup seyirci kalamam. Open Subtitles نعم لا أستطيع الوقوف و رؤية الآلهة تتلاعب بحياة الناس حياة أي شخص
    Bunu yaptım, çünkü benim gibiler... sizin gibilerin... hayatlarıyla oynamayı severler. Open Subtitles أنا فعلتها لأن الناس يحبوني.. كي ألعب بحياة الأشخاص أمثالكم
    10 yaşındaydım ve 70 yaşındaki kadınların hayatlarıyla ilgileniyordum, etkileyiciydi. Open Subtitles إنه من المؤثر أننى كنت فى العاشرة و مهتمة بحياة سيدة عمرها 70 عاما.
    Biliyorum geçen gece olanları geri alamam, ama bunu hayatlarıyla ödeyecekler. Open Subtitles اعرف بان احداث الامس لايمكن التراجع عنها ولكنهم سيدفعون الثمن بحياتهم
    Eğer öyleyse, kurbanların hayatlarıyla ilgili bu kadar bilgiyi toplamak için onları takip etmiş olmalı. Open Subtitles ان كانت تلك هي القضية فلا بد انه لاحقهن لكي يعرف هذا القدر عن حياتهن
    Ölümlülerin hayatlarıyla oynamayı seviyorlardı. Open Subtitles لقد أحبوا أن يلعبوا بأرواح أولئك الهالكين
    Adamlarım bunu hayatlarıyla ödemek zorundalar. Open Subtitles لكن ليسَ على رجالي ان يدفعوا الأمر بأرواحهم
    Bütün Pondlar, evleri, işleri ve günlük hayatlarıyla... Open Subtitles جميع عائلة بوند، ببيتِهم و وظائفهم وحياتهم اليومية
    Bir uyuşturucu kullanıcısı ve aracısı olarak, diğer insanların hayatlarıyla rulet oynadın. Open Subtitles كمدمن مخدرات ومحتال، لعبت القمار بحياة الآخرين.
    Bir uyuşturucu kullanıcısı ve aracısı olarak, diğer insanların hayatlarıyla rulet oynadın. Open Subtitles كمدمن مخدرات ومحتال، لعبت القمار بحياة الآخرين.
    İnsanların hayatlarıyla oynayamazsın! Tamam... Buralarda bir cafe var... Open Subtitles لا يمكنك أن تتلاعب بحياة الناس هل تفهم هذا؟
    İnsanların hayatlarıyla oynayamazsın! Bunu anlıyor musun? Open Subtitles ـ لآ تستطيع اللعب بحياة الناس ، أتفهم هذا ؟
    Başkalarının hayatlarıyla o kadar meşguldüm ki kendi hayatımda neler olduğuna hiç dikkat etmedim. Open Subtitles لقد كنت مشغولة بحياة ناس اخرين مما جعلني لا انتبه الي ما يحدث في حياتي
    Korkarım, senatörlerinizin hayatlarıyla oynama aptallığını yapan sizsiniz. Open Subtitles أخشى انك انت من تتحامق بحياة أعضاء مجلسك
    Diğer insanların hayatlarıyla öylece oynayamazsın. Kendi hayatına zar zor yön veriyorsun. Open Subtitles لا يُمكنكَ العبث بحياة الناس هكذا، بالكاد يُمكنكَ تسير حياتُكَ.
    Sanki onları tanımaya falan çalışır gibi hayatlarıyla ilgili her şeyi soruyor. Open Subtitles تسألهم أي شيء متعلق بحياتهم وكأنها تحاول التعرف إليهم
    Çok insanın inançlarını hayatlarıyla takas ettiğini gördük. Open Subtitles شاهدنا الكثيرين منهم.. يبادلون معتقداتهم بحياتهم
    Ve bunu hayatlarının ilerleyen dönemlerindeki kendi duygusal hayatlarıyla, evlenme olasılıklarıyla, evliliklerindeki mutluluklarıyla ilgili anlattıklarıyla ve genel anlamda hayattaki mutluluklarıyla karşılaştırdık. Open Subtitles و ربطنا ذلك بتقارير حياتهن العاطفية خلال الحياة فيما بعد مدى احتمال أن يتزوجن و مقدار سعادتهن في الزواج و مقدار سعادتهن في الحياة على وجه العموم
    Eğer hayatlarıyla ilgili her şeyi sosyal ağlardan öğrendiyse, izleme konusunda da o kadar takıntılı olmalı. Open Subtitles إذا كان قد تعلّم كل تفاصيل حياتهن من مواقع التواصل الإجتماعي -فسيكون بنفس الهوس عند مراقبتهن
    Bir ekranın ardına saklanır insanların hayatlarıyla oyun oynarsınız. Open Subtitles أنت تختبئ وراء شاشتُك و تلعب بأرواح الناس
    İnsanların hayatlarıyla siyasetçilik oynamak istiyorsan seve seve şu koridordan gidip basının karşısına çıkar, ona en çok ihtiyacımız olan bu günlerde adalet sistemimizi rehin tutmaya çalıştığını... tüm dünyaya duyururum. Open Subtitles ولو ترغب في لعب السياسة بأرواح الشعب صدقني، أنا أكثر من مستعد للمشي في تلك القاعدة وصولًا إلى غرفة الصحافة
    Bu hayatlarıyla savunma anlamına geliyordu. Open Subtitles مهما كانت التضحيات. وهذا يعني أن يضحوا بأرواحهم.
    Onları zavallı hayatlarıyla beraber ezerdim. Open Subtitles أسحقهم هم وحياتهم المثيرة للشفقة.
    Başkalarının hayatlarıyla oynayan fakirlerin, çoğu maddesel olan basit ihtiyaçlarına kayıtsız kalan zenginleri sergilemeye cesareti olan bir insan. Open Subtitles رجلعندهمن الشجاعةمايكفي ليصور.. الذين يلعبون بحيوات الآخرين الأغنياء الذين لا يبالون بحاجاتالفقراء..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more