Şimdi bize söyle gerçek savaş durumunda kim hayatta kalır? | Open Subtitles | الآن أخبرينا .. في حالة القتال الحقيقي من سينجو ؟ |
Aslında 100 yavrudan sadece biri ergenliğe kadar hayatta kalır. | Open Subtitles | في الواقع، فان واحد من كل 100 فرخ فقط سينجو ليصل لفترة النضوج. |
"Güçlü olan hayatta kalır." Sadece bu insanlar kendilerini ayakta tutabiliyor. | Open Subtitles | الضعفاء فريسة للأقوياء سينجو الشخص المناسب هنا فحسب |
Eğer şimdi götürürsek bebek hayatta kalır mı? | Open Subtitles | -هل ستنجو الطفلة إن وُلِّدَت الآن؟ |
Gidersen, en azından birimiz hayatta kalır! | Open Subtitles | إن رحلتِ، على الأقل إحدانا ستنجو! |
Her şeyi siyah ya da beyaz görüyorsun. Sana göre en uygun olan hayatta kalır. | Open Subtitles | أنت ترى الأشياء فقط بالأبيض والأسود، البقاء للأقوى |
Ama önceden de Triad'da ispatladığınız gibi, konukçu hayatta kalır. | Open Subtitles | لكن كما أثبت في وقت سابق في المحكمة المضيّف ينجو |
Ancak birkaç hücre hayatta kalır. | TED | ولكن عددًا من الخلايا سينجو. |
Her kim hayatta kalır, kaçarsa dağlara gidecek. | Open Subtitles | "ومن سينجو ويهرب سوف يذهب للجبال" |
Not sadece bir kişi hayatta kalır diyor. | Open Subtitles | الورقة تقول سينجو واحد فقط |
Ama hayatta kalır. | Open Subtitles | -لكنه سينجو |
En güçlü hayatta kalır felsefesine odaklanmak gerek. | Open Subtitles | عليك أن تتبع أحياناً قاعدة البقاء للأصلح. |
Dünya acımasız olabilir ve sadece güçlü olan hayatta kalır. | Open Subtitles | هذا العالم ربما يكون قاسي و فقط البقاء للأقوى |
Üzgünüm ama benim yerimdeki birisi her türlü tedbiri alarak hayatta kalır. | Open Subtitles | أنا آسف و لكن رجلاً في وضعي ينجو لأنه يأخذ كل الإحتياطات |
Nasıl bir şey 5000 yıl buz altında hayatta kalır? | Open Subtitles | ما الذي ينجو أسفل الثلج لـ 5000 عام بحق السماء؟ |