| Öyleyse ikimiz de, hayatta olduğum için sevinmeliyiz, çünkü insanların önünde konuşmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، لنكون سعيدين لأنني على قيد الحياة لأنني أعرف كم تكره إلقاء الخطابات |
| Biraz güçsüz ama hayatta olduğum için mutluyum. | Open Subtitles | ضعيف بعض الشيء، ولكن سعيد لأنني على قيد الحياة. |
| Şu anda hayatta olduğum için çok memnunum. | Open Subtitles | أنا سعيدة جداً لأنني على قيد الحياة الآن |
| Bugün hayatta olduğum için şanslıyım. | Open Subtitles | أنا محظوظ كوني على قيد الحياة الآن |
| Hâlâ hayatta olduğum için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد كوني على قيد الحياة |
| hayatta olduğum için şanslıyım Charles. | Open Subtitles | (أنا محظوظة لأنني على قيد الحياة (تشارلز |
| hayatta olduğum için, "Hai Lai." | Open Subtitles | لأنني على قيد الحياة ، هايلي |