Titiz bilimsel araştırmalar kullanarak, Dr Hayden ve başka araştırmacılar şu sonuca vardılar: sadece katılma firsatı bulamıyor olmaları formda kalmalarına engel oluyordu. | TED | عن طريق البحث العلمي الدقيق، وصل الدكتور هايدن وغيره من الباحثين إلى استنتاج أن عدم توفّر فرصة للمشاركة تسبب في معاناة اللياقة البدنية. |
NASA 12 yıl önce bu işi Hayden Gökevini yapma planı içinde ve bütün bunları dünyaya paylaşalım diye bu çalışmayı destekledi. | TED | لقد دعمت ناسا هذا العمل منذ ١٢ عاما كجزء من إعادة بناء القبة السماوية هايدن بحيث نتيح هذا للعالم. |
Aslında Kamboçya'dakiler liselerinden Hayden gökevini kontrol ettiler. | TED | ولقد قام الكمبوديين حقيقة بالتحكم في قبة هايدن من مدرستهم الثانوية. |
Carl Hayden Community Lisesi, Carl Hayden Community Lisesi'ne gidiyor. | Open Subtitles | المدرسة الثانوية لمُجتمع كارل هيدين المدرسة الثانوية لمُجتمع كارل هيدين |
Dün gece Allison ve Hayden buradayken neler yaptınız? | Open Subtitles | ماذا كنت تفعل عندما أتت اليسون و هيدين الليلة الفائتة؟ |
Antonio. Hayden Tannenbaum ifade vermeye hazırmış. | Open Subtitles | انتونيو هيدين تينينبم مستعدة للإدلاء بشهادة |
Çok üzgün, bu yüzden sizi Gus Hayden'e götürmemi istedi. | Open Subtitles | هو غاضب. لذلك طلب من أن آخذك إلى غاس هيدن |
Efsanevi iz sürücüsü Gus Hayden'la buluşmaya giderken, birçok hayvanla karşılaştık, buna tüylü akrabamız da dahil, maymun. | Open Subtitles | ,على طريقنا لإيجاد المتقفي الأسطوري غاس هيدن ,صادفنا الكثير من حيوانات الغابة متضمناً قريبنا المكسو بالفراء القرد |
Bayan Hayden uzun zamandan beri bu projenin sadık destekçilerinden biri olmuştur. | Open Subtitles | الآنسة هايدن كانت مؤيدآ مواليآ لهذا المشروع لوقت طويل |
Hala Mondale'i aday gösteren Jerry Brown ve Tom Hayden'in ülkesi. | Open Subtitles | بلاد جاري براون وتوم هايدن والتي ترشح مونديل |
Ben de dahil olmak üzere Hayden erkekleri... | Open Subtitles | إبننا كان مخطط له أن يتّجهَ إلى برينستون كل ذكر بعائلة هايدن دخلوا برينستون، كما تضمنى |
Koç Hayden'in cesedini burada, duşların yanında bulmuşlar. | Open Subtitles | وَجدوا مدرّبَ هايدن جسم هنا، بجانب زخّاتِ المطر. |
Mr. Monk, elinizi kaldırmak zorunda değilsiniz koç Hayden endişeli veya üzgün görünüyor muydu? | Open Subtitles | درّبَ هايدن تَبْدو قلقةً أَو ضَغطَ حول أيّ شئِ؟ |
Hastaneye gidip Hayden Jason Woodley'i, tanıyor mu diye bir sormamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نذهب إلى المستشفى, ونرى هل تعرف هيدين المزيد عن جيسون وودلي |
Hayden, eğer bir şey biliyorsan bana söylemelisin. | Open Subtitles | هيدين لو أنك تعرفين شيئًا يجب أن تخبريني |
- Carl Hayden Community Lisesi. - Hadi beyler, hadi! | Open Subtitles | ـ المدرسة الثانوية مُجتمع كارل هيدين ـ هيا بنا يا رفاق ، حسناً |
Carl Hayden daha ilk görevden itibaren zor bir zaman geçiriyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن كارل هيدين يعانون من مُشكلة فى الوقت مع المُهمة الأولى |
Bayanlar ve baylar, Carl Hayden zil için geri dönüyor. | Open Subtitles | ، سيداتى وساداتى كارل هيدين يعودوا إلى إستغلال ما تبقى من وقت على الجرس |
Dünyanın en iyi iz sürücüsü ile tanışmak üzeresiniz, Gus Hayden. | Open Subtitles | أنت على وشك مقابلة أعظم متقفي على الإطلاق, غاس هيدن |
Hayır Pete. Bu iz sürücü, adı Gus Hayden. | Open Subtitles | لا, لا بيت مقتفي الآثار اسمه غاس هيدن |