Bu köyde kendilerini haydutlardan korumaya çalışan 99 aile var. | Open Subtitles | هذه القرية تسكنها 99 عائلةَ لحماية أنفسهم من قطاع الطرق |
Pek bir şeyim yok ama haydutlardan biraz gümüş saklayabildim. | Open Subtitles | لا أملك الكثير ولكني أخفيت بعض الفضة من قطاع الطرق |
haydutlardan daha kötüsü, veba, açlık, yangın ya da savaş. | Open Subtitles | إنها أسوأ من قطاع الطرق و الطاعون و المجاعة و النار و الحرب |
At arabası yolcularını, haydutlardan ve sarhoş Kızılderililerden son anda kurtarırdım. | Open Subtitles | لقد قمت بانقاذ ركاب الحنطور ، من قطاع الطرق والهنود السكارى رايتم الرجل يعين بعينيه فى اللحظة الحاسمة |
Bu haydutlardan kendimizi korumalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نخلّص أنفسنا من قطاع الطرق أولئك. |
O bir Samuray savaşçısı bense bir köylü kızı oluyordum o da beni haydutlardan kurtarıyordu. | Open Subtitles | هُو مُحارب الساموراي، وأنا فتاة القرية التي أنقذها للتو من قطاع الطرق. |
haydutlardan kaçmayı başarsam da atımı ve eşyalarımı bırakmak zorunda kaldım ve ormanda dolaşırken aniden Yüzbaşı Jack Randall tarafından saldırıya uğradım. | Open Subtitles | وبينما هربتُ من قطاع الطرق أُجبرت على التخلى عن أمتعتى وحصانى وعندما أختبئت فى الغابات |
Peşine gittiği kukuletalı haydutlardan biriyim ben. | Open Subtitles | أنا واحد من قطاع الطرق مقنعين التي انتهجها. |
Çünkü kocan seni izleyen haydutlardan birisine ateş etti. | Open Subtitles | لأن زوجك قام بوضع احد قطاع الطرق لكي يراقبك ، ولقد قتلناهِ |
Yoldaki haydutlardan kaçan kız bu. | Open Subtitles | أنها الفتاة التي هربت من قطاع الطرق |
haydutlardan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحْبّ قطاع الطرق |
Joaquin'in, kasaba kasaba gezip insanları haydutlardan koruyor diyorlar! | Open Subtitles | يقولون أن (خواكين) يمر من بلدة إلى آخرى لينقذهم من قطاع الطرق! |