Her ikinize de büyük hayranlığımı ifade ederken bütün dinleyicilerimiz adına konuştuğumu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعَّبر عن مشاعر جماهير المستمعين المتواجدين بجانب المذياع عندما أعَّبر عن إعجابي العظيم بكما |
Kazara açılış gecesi yalnız kaldık. Ona olan hayranlığımı dile getirdim. | Open Subtitles | بالمصادفة، وجدنا نفسينا هنا بمفردنا بالليلة الأولى وأعربتُ لها عن إعجابي الشديد بها |
Eşsiz ve olağanüstü yeteneleriyle hayranlığımı ve hürmetimi kazandı. | Open Subtitles | التي بقدراتها الاستثنائية وإمكانياتها الوفيرة استحقت إعجابي |
Paris'ten geri döndüğümde, cesaret ve fedakârlık örneği gösteren böylesine harika bir hanımefendiye olan hayranlığımı göstermek için şahsen arayacağım. | Open Subtitles | "لأعبرعن إعجابي بشجاعة و تضحية امرأة عظيمة" "ريت بتلر" |
"Komünist Partiye olan sadakatimi ve Sovyetler Birliği'ne karşı hayranlığımı... hiçbir şekilde şüphe altında bırakmaz." | Open Subtitles | لكنه لا يشكك بأي حال من الأحوال في إيماني بالحزب الشيوعي "أو إعجابي بالاتحاد السوفيتي |
hayranlığımı sabırsızlıkla karıştırdın. | Open Subtitles | لقد خلطتِ بين إعجابي ونفاذ صبري. |
Cesaretin ve yiğitliğin için kelimeler hayranlığımı ifade edemez. | Open Subtitles | "لا تستطيع الكلمات التعبير عن مدى إعجابي بجرأتك وشجاعتك" |
- hayranlığımı belirtiyorum dostum. | Open Subtitles | أنا فقط أفصح عن إعجابي بها، يا صاح |
Konuşmama, Lane Pryce'a en iyi dileklerimi ve örnek çalışmasına hayranlığımı dile getirerek başlayacağım. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أبدأ من خلال تقديم أطيب تمنياتي و إعجابي بـ (لين برايس) و عمله المثالي |
Teknelerine olan hayranlığımı dile getiriyorum. | Open Subtitles | أبدي إعجابي بقواربك |