Birkaç hafta önce Brown'a başlayacaktım ama sonra buna henüz hazır olmadığımı fark ettim. | Open Subtitles | وكان من المفترض أن أبدأ الدراسة في جامعة براون منذ أسابيع لكن أكتشفت أني غير مستعدة |
Moda gösterisinde birbirimize özel olmaya hazır olmadığımı söylediğim için mi yaptın? | Open Subtitles | هل كان ذلك بسبب قولي في مسرح عرض الأزياء أني غير مستعدة لقصر علاقتي على شخص واحد؟ |
Hem de herkes karşıma geçmiş buna hazır olmadığımı söylerken. | Open Subtitles | في حين الجميع يحدق بي ويخبرني بأنني لست مستعدة لذلك |
Gerçek bir cadı olmaya hazır olmadığımı düşünüyor. | Open Subtitles | إنها تعتقد إننى لست مستعدة بعد لأكون ساحرة فى مرحلة متقدمة |
Evet, eğer gerçekten bir şey ifade etmiyorsa, hazır olmadığımı biliyorsan.. | Open Subtitles | أجل، إن كان لا يعني شيئاً حقاً لأنك تعلمين أنني لست جاهزاً |
Pekala, sanırım ben olmam gerektiği kadar hazır olmadığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد أنني.. لست مستعداً كما يجدر بي. أعتقد أنني.. |
Hoş biri, ama hala başkalarıyla olmaya hazır olmadığımı fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | انها لطيفة ، و لكنها جعلتني أدرك بأنني لست جاهزا للخروج بموعد |
Problem hazır olmama rağmen, pop müziğe henüz hazır olmadığımı düşünmen. | Open Subtitles | ...المشكلة هي أنّك تؤمن بأنّني لستُ مستعدة لشيء آخر, بينما أنا مستعدّة |
General'e buna hazır olmadığımı söylemiştim. Orada biri ölebilirdi. | Open Subtitles | أخبرت الجنرال بأني لم أكن مستعداً لهذا، كاد أن يقتل شخص ما. |
Çünkü bir ilişki için hazır olmadığımı biliyordu ve senin aksine ben, ayrılığımızın haftası çıkmadan ki benim de uzun süredir şüphelendiğim bir kadınla düşüp kalkmıyorum. | Open Subtitles | لعلمه أني غير مستعدة لخوض علاقة في الوقت الراهن بخلافك، احتجت أقل من أسبوع لترتمي في حضن امرأة لطالما اشتبهت أنها عشيقتك |
Bugün anneme bebek istediğini ama benim hazır olmadığımı söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت الليلة بمنزل والدتي، بأنك ترغب بإنجاب طفل و لكني غير مستعدة. قلت ذلك لأمي! |
Çünkü bir ilişki için hazır olmadığımı biliyordu ve senin aksine ben, ayrılığımızın haftası çıkmadan ki benim de uzun süredir şüphelendiğim bir kadınla düşüp kalkmıyorum. | Open Subtitles | لعلمه أني غير مستعدة لخوض علاقة في الوقت الراهن بخلافك، احتجت أقل من أسبوع لترتمي في حضن امرأة لطالما اشتبهت أنها عشيقتك |
Bunun ne olduğunu ikimizin de bildiğini sanmıyorum, ama öğrenmeye hazır olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | ما هو , لا أعتقد بأن أحداً منا يعرفه , ولكن أعرف بأنني لست مستعدة لإكتشافه |
Bu evi satmaya hazır olmadığımı söylediğimi de hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر إخباري لك بأنني لست مستعدة بعد لبيع البيت |
Yargı gününün geldiğini düşündüm. hazır olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أن يوم الدينونة قد أتى ، فأنا أعرف إني لست مستعدة |
Sanırım bugün buna hazır olmadığımı kanıtladım. | Open Subtitles | أعتقد بأنني أثبت اليوم بأنني لست جاهزاً لهذا |
Yine de huzurevine gitmeye hazır olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | لكن... لست جاهزاً تماماً لمساعدة الاحياء. |
Çünkü buna hazır olmadığımı düşünüyordum. | Open Subtitles | أعتقد بأني لست جاهزاً ذلك |
Bu evlenmeye hazır olmadığımı gösterir, eşcinsel olduğumu değil. | Open Subtitles | لقد قال لنا أنك انفصلت عن آيمي ثانية هذا يعني أنني لست مستعداً للزواج بعد |
Sen bu kadar heyecanlıyken bebek sahibi olmaya hazır olmadığımı nasıl söylerim? | Open Subtitles | كيف يفترض بي إخبارك؟ انني لست مستعداً لانجاب طفل فيما تحمست للامر كثيراً؟ |
Hoş biri, ama hala başkalarıyla olmaya hazır olmadığımı fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | انها لطيفة، و لكنها جعلتني أدرك بأنني لست جاهزا للخروج بموعد |
Dün gece trene binecektim ama sonra senin dünyana girmeye hazır olmadığımı fark ettim. | Open Subtitles | ... كنت سأستقل القطار ليلة البارحة و لكن بعدها أدركت أنني لست جاهزا لدخول عالمك |
Ya da hazır olmadığımı söylesede... Tanrım! | Open Subtitles | ...أو بأنني لستُ مستعدة بعد |
Beni dövmedi. O dövüşe hazır olmadığımı biliyordu. O hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم يهزمني ، كان يعلم أنني لم أكن مستعداً للقتال ولم يفعل أي شيء. |