Ama hazır olmalısın. | Open Subtitles | دعني أعرف ,لكن يجب أن تكون مستعداً أتعرف ما أتكلم عنه؟ |
Bir şişe şampanya açmaya hazır olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكوني مستعدة لفتح زجاجة شامبانيا لتحتفلي |
Aldığın derslerin sayısına bakılırsa, Wimbledon'a hazır olmalısın. | Open Subtitles | بعد كل الدروس التى أخذتيها "لابد أنكِ مستعدة لـ "ويمبلدون |
Eğer en yüksek kaliteyi istiyorsan, o halde cebindeki paraları boşaltmaya hazır olmalısın. | Open Subtitles | اذا اردت جودة عالية عليك الاستعداد لتفرغ جيوبك |
Yapman gereken tek şey bu yarışta sürüşe hazır olmalısın... beladan uzak kalmak ve iyi bir saklanma noktasına sahip olmak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تفعله في سباق كانون بول هو انت تكون مستعد للقيادة ابقى بعيدا عن المشاكل واصنع لنفسك غطاء جيد |
Söyleyecek bir şeyleri olmasa bile, çocuklarını dinlemeye hazır olmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تكون مستعداً للإنصات الى اولادك, حتى إن لم يكن عندهم شىء لقوله. |
Kararlarını vereceksen hatalarınla yaşamaya hazır olmalısın. | Open Subtitles | إذا أردت أن تتخذ قراراً يجب أن تكون جاهزاً للتعامل مع أخطائك |
Sevdiğin insanların öldüğünü görmeye hazır olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون مستعدًا لمشاهدة الأشخاص الذين تحبهم يموتون |
Böyle bir davranışta bulunduğunda gerçekten sonuna kadar gitmeye hazır olmalısın. | Open Subtitles | ،عندما تقوم بتهديد مثل هذا من الأفضل أن تكون مستعداً لتحمّل عواقبه |
üstüme silah doğrultuyorsan, kullanmaya da hazır olmalısın. | Open Subtitles | تسحب مسدسك عليّ يفضل أن تكون مستعداً لإستخدامه |
Geri geldiklerinde de buna hazır olmalısın. | Open Subtitles | وعندما يفعلون ذلك، عليكِ أن تكوني مستعدة لذلك. |
Eğer Francis'e bir şey olursa, oğlunu alıp kaçmak için hazır olmalısın. | Open Subtitles | لو خُلع فرانسيس من العرش يجب أن تكوني مستعدة لأخذ طفلك والفرار بعيداً |
Aldığın derslerin sayısına bakılırsa, Wimbledon'a hazır olmalısın. | Open Subtitles | بعد كل الدروس التى أخذتيها "لابد أنكِ مستعدة لـ "ويمبلدون |
Hamlemi yaptığımda onu tutuklamaya hazır olmalısın. | Open Subtitles | عليك الاستعداد للقبض عليه عندما أفعل. |
Mantıklı şekilde hazır olmalısın Girip, içeri adamı boğamazsın | Open Subtitles | هذه الأشياء لا تأتي وحدها , هل تفهم؟ يجب أن تكون مستعد عقلياً لا يمكنك فقط الذهاب الى هناك وخنقه |
Söyleyecek bir şeyleri olmasa bile, çocuklarını dinlemeye hazır olmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تكون مستعداً للإنصات الى اولادك, حتى إن لم يكن عندهم شىء لقوله. |
Bir şeyler olur, işte o zaman hata yaparlar. Hatayı yakaladığında, hazır olmalısın. | Open Subtitles | وقد يرتكبون الأخطاء في يوم من الأيام، وعندما تلاحظ ذلك عليك أن تكون جاهزاً |
Eğer Karanlık'ı gerçekten yenmek istiyorsan sevdiklerinin öldüğünü görmeye hazır olmalısın. | Open Subtitles | و أنا أعلم أنك إذا أردت هزيمة "الظلام" يجب أن تكون مستعدًا لمشاهدة الأشخاص الذين تحبهم يموتون |
Büyü başladığında hazır olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون على استعداد عندما يبدأ التعويذة |
Shannon, çok önemli bir şey yapmak için hazır olmalısın. | Open Subtitles | شانون, يجب أن تكونى مستعدة لفعل شيئ هام للغاية, حسنا؟ |
- hazır olmalısın. - Nasıl oldukları umrumda değil. | Open Subtitles | . عليك أن تستعد - . لا أهتم كيف سيبدوا - |
21. Yüzyılda her şey değişecek. Ve hazır olmalısın. | Open Subtitles | القرن الـ21 هو حيث يتغير كل شئ وعليكم أن تكونوا مستعدين |
Sen de hazır olmalısın. Onu nasıI kullanacağını bilmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تكوني جاهزه يجب أن تعرفي كيفية أستخدامه |
Matt, her an buradan kaçmaya hazır olmalısın. | Open Subtitles | (عليك أن تكون مستعداً للتحرك يا (مات |