Sihirli bir şekilde üçüncü şişemiz tamamiyle yeni bir şeye dönüşmeye hazırdır. | TED | وكأنه سحر..العلبة الثالثة جاهزة لإعادة التصنيع إلى شيء جديد تمامًا |
Eğer seviyorsan, cevap her zaman hazırdır. Bu gece nişanınızı duyurmak için sordum. | Open Subtitles | لو ترغبين ، فالأمور جاهزة طُلِب مني إعلان خطبتكما |
Hepimizin iyiliği için umarım hazırdır. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون جاهزة للمعركة، من أجلنا جميعًا |
Kendisini bu kadar geçmişe adayan bir adam ya kendini mezara sokmaya hazırdır ya da günümüzdeki acısından kaçmak için bir yol arıyordur. | Open Subtitles | الرجل الذي يزوج نفسه بالماضي هو إما أن يكون مستعداً لقبر نفسه أو ليبحث عن وسيلة للهروب من ألم الحاضر |
Ne zaman acıkacaklarını bildiğimden, yemek hazırdır. Ne zaman yorulacaklarını bildiğimden, yatak hemen hazırdır. | Open Subtitles | أعرف متى يشعرون بالجوع فيكون الطعام جاهزا ً أعرف متى يشعرون بالتعب، فتفرش الأسرة |
Bazıları düzelmeye hazırdır. | Open Subtitles | والبعض مستعدين لأن يكونوا مستقيمين |
Anlıyorum ama bazı şeyler değişir değiştiklerinde, karşılığını ödemeye hazırdır. | Open Subtitles | أنا أفهم لكن الأمور تتغير وحين تتغير تدفع لتكون مستعداَ |
Los Angeles'e gidecek 714 nolu uçak kalkışa hazırdır. | Open Subtitles | الرحلة 714 المتجهة إلى لوس أنجليس جاهزة الآن للإقلاع |
Ebeveynlerinin yaptığı gibi kanat çırpıp flört etmeye hazırdır artık. | Open Subtitles | والآن هي جاهزة لتطير وتغازل كما فعل أبَويها. |
Robert Ramsemsky, eczaneye gelin. Reçeteniz hazırdır. | Open Subtitles | روبن رادينسكي، احضر للصيدلية وصفتك جاهزة |
UNIT Nakliye Gemisi Valiant göreve hazırdır, Doktor. | Open Subtitles | سفينة النقل للوحدة جاهزة لأداء الواجب دكتور |
Şekerden arındırılmış bir adet vücut incelemeye hazırdır. | Open Subtitles | جثة واحدة خالية من السكّر جاهزة للمعالجة |
Küçük bir açığımı bulsun, hemen atlamaya hazırdır. | Open Subtitles | إذا كنت زلة منه قليلا هذا السوبر جاهزة للانقضاض. |
Aşağı yukarı 400 milyon yıl önce, hayvanlar şansını denemeye hazırdır. | Open Subtitles | قبل 400 مليون عام تقريباً، الحيوانات جاهزة للقيام بالطفرة. |
Bu taslağı makul bulursanız sanıyorum yeni ilişki anlaşmanız imzalanmaya hazırdır. | Open Subtitles | إذا وجدتم أن هذا مقبول إذًا أعتقد أن اتفاقيتكم الجيدة جاهزة للتوقيع |
Bir çok evini ne zaman ayrılmaya hazırdır ...? | Open Subtitles | يصبح الطفل مستعداً لمغادرة المنزل عندما... ؟ |
O zaman, vücut her türlü tehlikeyle yüzleşmeye hazırdır. | Open Subtitles | ...في هذا الوقت يكون الجسد مستعداً لمواجهة كل المخاطر |
Rhino'nun yerini öğrendikten sonra, icabına bakacak birilerini hazırdır umarım. | Open Subtitles | اعتقد انك وجدت شخصاً مستعداً ان يهتم بمشكلتنا حالما تجد مكان "وحيد القرن" ؟ |
Artık babasının yol açtığı köleliğin intikamını alacak, tanrı kardeşlerini özgürlüklerine kavuşturacak, Titanlardan dünyaya hükmetme gücünü alacak o destansı güç mücadelesine girişmeye hazırdır. | Open Subtitles | أصبح الآن جاهزا لخوض النضال الشديد الذي ولد من اجله وهو القضاء على جبروت أبيه ليقوم بتحرير أخوته الخمسة من جوف أبيه |
Bazıları düzelmeye hazırdır. | Open Subtitles | والبعض مستعدين لأن يكونوا مستقيمين |
Gitmeye hazırız, umarım araba içkimiz hazırdır. | Open Subtitles | نحن مُستعدين للذهاب وأنا بإخلاص أمُل بأنك حصلت على سيارتــنا |
Gerçek bir gazeteci prensipleri için hapis yatmaya hazırdır. | Open Subtitles | أي صحفي حقيقي سيكون جاهز لأن يذهب للسجن من أجل أن يحمي مبادئه |