"hazırlanmalıyım" - Translation from Turkish to Arabic

    • أستعد
        
    • الاستعداد
        
    • الإستعداد
        
    • أتجهز
        
    • أجهز
        
    • أستعدّ
        
    • ان استعد
        
    - Partiye hazırlanmalıyım. - Birbirimizi iyi anladık mı? Open Subtitles . يجب أن أستعد للأستحمام هل نفهم بعضنا البعض ؟
    Eğer sizin için mahsuru yoksa, bu akşamki gösterime hazırlanmalıyım. Open Subtitles إذا لم تكن تمانع، يجب أن أستعد لعرض الليلة.
    Sadece bu akşamki partiye ve diğer şeylere hazırlanmalıyım. Open Subtitles علي فقط أن أستعد من أجل الليلة الحفل وكل ذلك.
    Kalıp pastalar hakkında geyik yapmak isterdim ama gidip muhteşem Paris üsulü randevuma hazırlanmalıyım. Open Subtitles حسنًا، أحب البقاء والتحدث عن الحلويات لكن عليّ الاستعداد لموعدي الباريسي المثالي
    Öyleyse banyomu yaptıktan sonra, savaşa hazırlanmalıyım. Open Subtitles . إذاً , يتوجب علي الإستعداد للقتال . بعد حمامي
    Koçumla konuşmam, zihnen hazırlanmalıyım. Open Subtitles يجب أن أتحدث مع مدربي يجب أن أتجهز ذهنيا
    Şimdi izin verirseniz, yürüyüşe hazırlanmalıyım. Open Subtitles إن سمحتم لي ، يجب أن أجهز من أجل المسيرة
    Anne, toplantı için şehre koşturuyorum ve hazırlanmalıyım. Open Subtitles حسنا أمي أني ذاهبه لإجتماع في وسط المدينه وعلي أن أستعد
    Bu yüzden eve gitmeli ve hazırlanmalıyım. Open Subtitles لذا، لا بدّ أن أذهب للمنزل ولا بدّ أن أستعد
    Güzel sohbetti. Ameliyata hazırlanmalıyım. Open Subtitles محادثة لطيفة عليّ ان أستعد للجراحة
    Eddie, buraya gel. İşe gitmek için hazırlanmalıyım. Open Subtitles "إيدي" ، تعال تعال ، يجب أن أستعد للذهاب للعمل
    Şimdi kaptan'la yemek yemek için hazırlanmalıyım. Open Subtitles يجب أن أستعد لعشائي مع القبطان
    İptal ettim. Bir konferans için hazırlanmalıyım. Open Subtitles لقد ألغيته يجب أن أستعد للمؤتمر
    Şimdi eğer izninle işime hazırlanmalıyım. Open Subtitles الان اعذرني يجب ان أستعد للعمل
    Doğru şeyi yapmaya hazırlanmalıyım. Open Subtitles علي الاستعداد للقيام بما في مصلحته
    İşe gitmek için hazırlanmalıyım. Bugün Riverside'a gideceğim. Open Subtitles علي الاستعداد للعمل، سأقود إلى "ريفر سايد" اليوم.
    Hangi okula gittiğini bilmediğimi söylediği zaman kötü hissetmemek için hazırlanmalıyım. Open Subtitles أود فقط الإستعداد للمرة التالية التي تجلعني أشهر بها بالإستياء لعدم معرفتي لأي كلية ذهبت
    Yemek için hazırlanmalıyım. Open Subtitles عليّ الإستعداد للخروج إلى العشاء.
    Gidip akşamki iş görüşmem için hazırlanmalıyım. Open Subtitles لكن يجب علي أن أتجهز لأجتماع الليلة
    600 japon gelecek onların yemeği için hazırlanmalıyım sen yemek işini merak etme ben gerekirse 60 bin kişiye yemek yaparım Open Subtitles يجب أن أطهو لـ 600 ياباني وقد كنت أجهز لهذا لاتقلقبشأنالطعامعلىالإطلاق! يمكنني أن أطهو لـ 60000 شخص في يوم واحد!
    Düğünüm için hazırlanmalıyım. Open Subtitles الآن لا يجب عليّنا التحدّث حيال ذلك، عليّ أن أستعدّ لحفلِ الزفاف
    Pekala beyler, izin verirseniz senfoni için hazırlanmalıyım. Open Subtitles والان يا ساده إذا سمحت اعذروني يجب ان استعد لـسمفونية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more