| Albay Eichmann bu toplantının özel bir özetini hazırlayacak. | Open Subtitles | الكولونيل ايخمان ستعد نسخة منفصلة من هذا الاجتماع. |
| Size getirmek için Bir şişe şarap almaya çıkıyoruz. Sanırım Molly Somon fileto hazırlayacak. | Open Subtitles | سنذهب لشراء زجاجة نبيذ لنحضرها الى منزلكم اعتقد ان مولي ستعد فيليه السمك |
| Bize şahane bir akşam yemeği hazırlayacak bir hanımla çıkıyorum. | Open Subtitles | -حسناً، أنا أواعد آنسة ستعد لنا عشاء مذهل |
| Ama bunun dışında, seni bu göreve hazırlayacak başka bir deneyimin olmuş olabilir mi? | Open Subtitles | ولكن بعيداً عن هذا هل لديك أى خبرات أخرى مع النساء قد تؤهلك للعمل بهذه الوظيفة ؟ |
| Ama bunun dışında, seni bu göreve hazırlayacak başka bir deneyimin olmuş olabilir mi? | Open Subtitles | ولكن بعيداً عن هذا هل لديك أى خبرات أخرى مع النساء قد تؤهلك للعمل بهذه الوظيفة ؟ |
| hazırlayacak hiçbir şeyi yok, ama ayrılıyor. | Open Subtitles | لا شيء كي يحزمه لكنه سيرحل .. |
| hazırlayacak hiçbir şeyi yok, ama ayrıIıyor. | Open Subtitles | لا شيء كي يحزمه لكنه سيرحل .. |
| anneniz hepimize yiyecek bişeyler hazırlayacak. | Open Subtitles | ستعد امكم الغداء |