| hedeflerle görsel iletişimimizi kaybettik. Emirlerinizi bekliyoruz. | Open Subtitles | لقد فقدنا الأهداف الهاربة ننتظر أوامر أخرى |
| hedeflerle görsel iletişimimizi kaybettik. Emirlerinizi bekliyoruz. | Open Subtitles | لقد فقدنا الأهداف الهاربة ننتظر أوامر أخرى |
| Dürbünlerini ayarlamışlar, hareketli hedeflerle talim yapmışlardı. | Open Subtitles | لقد هيأوا اذهانهم وتدربوا على الأهداف المتحركة |
| Pekala, diğer potansiyel hedeflerle ilgili bir şey bulabildik mi? | Open Subtitles | كل الحق، وقد وصلنا أي أدلة على أهداف أخرى محتملة؟ |
| Telsiz ekipleri Amerikalıların dinlediği kanallardan Pasifik'teki potansiyel hedeflerle ilgili konuşsun. | Open Subtitles | جهز فرقة الاتصالات لارسال رسائل ليلتقطها الامريكان فيما يتعلق بكل أهداف المحيط الهادي |
| Yani şimdi; yüksek değerli hedefleri çok seven ve yüksek değerli hedeflerle dolu bir şehirde serbestçe dolaşan bir suikastçımız var demek. | Open Subtitles | اذاً, لدينا قاتل مأجور يحب الاهداف عاليه القيمه, في مدينه مليئه بأهداف قيمه -وقد بدأ منذ 6 ساعات |
| - Washington önemli hedeflerle dolu. | Open Subtitles | واشنطن العاصمة تمتلئ عن أخرها بالأهداف المحتملة |
| Hayır,çünkü diğer hedeflerle tutarlı değil. | Open Subtitles | كلا ، هذا لم يكن ثابتاً في الأهداف السابقة |
| Diğer önemli hedeflerle beraber, onun da yerini devamlı değiştireceğiz. | Open Subtitles | نحن نقُوم بنقلها مع الأهداف ذات الأهمية القُصوى |
| - Sahte hedeflerle atıcılık. | Open Subtitles | إطلاق النار على الأهداف الطائرة. الرقص في صفوف. |
| Hala yanlış hedeflerle dolu. | Open Subtitles | مازال هناك طوفانٌ من الأهداف المزيّفة |
| Okyanus tabanını hedeflerle doldurduk. | Open Subtitles | لقد وضعنا الأهداف على السـطح |
| - hedeflerle görsel teması kaybettik, efendim. - Tanrım! | Open Subtitles | لقد فقدنا الأهداف ، سيدى - عظيم - |
| Chin, Jordon'ın hattındaki bütün durakları bulmamız ve onları potansiyel hedeflerle sınırlandırmaya başlamamız gerek. | Open Subtitles | (شين) نريد كلّ بقعة مرّ بها (جوردن) بدايةً بالتضييق على الأهداف المحتملة |
| Ya da diğer hedeflerle? | Open Subtitles | ماذا عن الأهداف ؟ |
| Kendisi hedeflerle oldukça yakın. | Open Subtitles | إنهُ يعرف الأهداف |
| Telsiz ekipleri Amerikalıların dinlediği kanallardan Pasifik'teki potansiyel hedeflerle ilgili konuşsun. | Open Subtitles | جهز فرقة الاتصالات لارسال رسائل ليلتقطها الامريكان فيما يتعلق بكل أهداف المحيط الهادي |
| Ayrıca küçük bir ek ücret karşışığında belirli hedeflerle baş etmeleri için kendi ekiplerimizi bile gönderebiliriz. | Open Subtitles | وبإضافة تكلفة بسيطة بإمكاننا حتى إرسال فِرق من جنودنا للتعامل مع أهداف معينة |
| İran'lı hedeflerle ilgili Londra İstasyonu'nun açık çeki var. | Open Subtitles | حسنا، محطة لندن لديها تفويضا مطلقا على أهداف إيرانية. |
| Yapay zekalar ise sadece hedeflerle. | Open Subtitles | (الذكاء الاصطناعي) يولد مصحوبًا بأهداف فقط لا غير |
| Daha eğlenceli hedeflerle devam ediyorlar. | Open Subtitles | يلتحقون بأهداف مسلية أكثر |
| Doğu Sahili'ndeki federal hedeflerle başlayın ve batıya doğru devam edin. | Open Subtitles | فلتبدأ بالأهداف الفيدرالية على الساحل الشرقي وتحرك نحو الغرب |