| Bu gemi yolculuğu çocuklarımızın bize evlilik yıl dönümü hediyesiydi. | Open Subtitles | هذه الرحلة كانت .. هدية من أبناءنا في ذكرى زواجنا. |
| New York' ta, bir portakal yaygın bir Noel hediyesiydi, çünkü ta Florida' dan geliyordu. | TED | في نيويورك، كان البرتقال هدية عيد الميلاد الشائعة، لأنها تأتي من فلوريدا البعيدة. |
| Babalar günüydü ve kızım bana craft birayla ev yapımı bir kavanoz turşu verdi ki bu bana göre harika bir babalar günü hediyesiydi. | TED | كان عيد الأب وأهدتني بناتي صندوق جعة، وعلب مخلل مصنوعة منزليًا، والتي في تقديري، هي أفضل هدية في عيد الأب. |
| Babam, okumanın dış dünyaya açılan bir pencere olduğunu gösterdi. Bu, onların bize en büyük hediyesiydi. | TED | أوضح أن القراءة هي نافذة للعالم الخارجي، وكانت تلك هدية عظيمة منهم. |
| Ciddiyim hayatım. Harika bir Noel hediyesiydi. | Open Subtitles | أنا أعني ماقلته يا عزيزتي تلك كانت هدية عيد ميلاد جميلة |
| Anlamıyorum, biftekler, sadece yeni et şirketinin hediyesiydi. | Open Subtitles | أنا لا أفهمك ؟ قطع اللحم كانت هدية من الطهاة |
| Huzur içinde yatsın, bu bana sevgili amcamın hediyesiydi! O kadar zor muymuş? | Open Subtitles | مكسب عيشي , هدية لي من عمي المحبوب رحم الله روحه |
| Çiftlik ve 2000 hektarlık arazi Johnsonlar'ın hediyesiydi... | Open Subtitles | المزرعة والـ 2000هكتار كانا هدية من عائلة جونسن |
| Bu, iki yıl önceki bir doğumgünü hediyesiydi. | Open Subtitles | هذه كانت هدية عيد ميلاد وحفل تخرج منذ عاميين |
| Ölüm döşeğindeki Lisa teyzemin hediyesiydi. | Open Subtitles | كان هدية من عمتي ليسا وهي على فراش الموت |
| Eski köydeki hayranlarımdan birinin hediyesiydi biliyorsunuz, sizin yüzünüzden paketlenip gönderilmiştim, sağolun! | Open Subtitles | كان هدية من أحد المولعين بي في القرية القديمة |
| Korkunç bir teyzenin düğün hediyesiydi. | Open Subtitles | كانت مجرد هدية زفاف من إحدى عماتي البغيضات |
| Öyle olsun ama yine de bil bunu ben fahişeye para vermedim, bunun hediyesiydi. Utan kendinden, Raj. | Open Subtitles | حسناً ، لتصحيح السجلات ، أنا لم أؤجر العاهرة لقد كانت هدية منه |
| Dev peluş fil, yakın arkadaşımız Pepper'ın hediyesiydi. | Open Subtitles | الفيل اللعبة العملاق المحشو كان هدية من صديقنا الطيب بيبر |
| O eski, tozlu gemi George Bush Sr. 'ın hediyesiydi ama her neyse, yakında her şey eski yerine dönecek nasıIsa. | Open Subtitles | ذلك المجسم القديم كان هدية من جورج بوش سينيور، لكن ذلك لا يهم. كل شيء سيعود لسابق عهده قريباً. |
| Doğum günü hediyesiydi. | Open Subtitles | كانت هدية عيد ميلاد، حيث سألتني ما نوع اللوحة التي أريد، |
| Bir karım var ve bu yatak bize düğün hediyesiydi ama bize uygun gelmedi. | Open Subtitles | لديّ زوجة وقد كان السرير هدية زواجنا ولكنه لا يناسبنا |
| - Tanrım. Gençken öyleydik. At düğün hediyesiydi. | Open Subtitles | ربّاه، كنّا صغيرين في السن آنذاك، كان الحصان هدية زفاف. |
| Sanırım bu Babama verebileceğin en güzel yıldönümü hediyesiydi. | Open Subtitles | ..أعتقد أن هذه أفضل هدية ذكرى زواج على الإطلاق يمكنك إعطاؤها لأبي |
| Hayır. Eşimin ailesinin düğün hediyesiydi. | Open Subtitles | لا، كانت هديّة زواج من عائلة زوجتي. |
| Griffin'in veda hediyesiydi sanırım. | Open Subtitles | انه شيء ما رمته غريفين في وجهي كهدية فراق على ما اعتقد |