"hemen şimdi" - Translation from Turkish to Arabic

• حالاً
• حالا
• في الحال
• فوراً
• حالًا
• فورا
• فورًا
• هنا والآن
• ♪ الآن
• في هذه اللحظة
• في الوقت الراهن
• أفعلها الآن
• هاذا الآن
• أن أعرف الآن
• البادِئ الآن

Ve kullanıma açılacak olan teknoloji var, 10, 20 yıl sonra değil, Hemen şimdi.
وهناك تكنولوجيا قادمة عبر الانترنت، لا بعد 10 أو 20 سنة من الآن، بل حالاً.

Yanına birşey alma. Toplanma. Hemen şimdi.
لا تأخذي أيّ شيء معكِ، لا تحزمي حقائبك، تحرّكي حالاً

Eğer isterseniz Hemen şimdi gidebiliriz.
حسن، يمكننا الذهاب الآن حالاً إن شئت، معي المفتاح

Gürültüden uyuyamadığınız için üzgünüm. Hemen şimdi bu sorunu çözeceğim.
انا اسف على تلك الضجه التى ايقظتك سأهتم بالتخلص منها حالا

Ve evet, bir akıl hocası ya da öğretmen olmaya Hemen şimdi başlayabilirsiniz.
ونعم، يمكنك ان تصبح مرشد، ومعلم وربما في الحال

Kaldır o kıçını ve benimle birlikte yürü, Hemen şimdi, yoksa Allah şahidim olsun, seni bugün postalar gönderir, filmi de sensiz bitiririm.
انهض من مكانك ورافقني فوراً وإلا والرب يشهد عليّ سأفصلك اليوم وأنهي الفيلم بدونك

- Ayrılamayız ! Henüz değil ! - Hemen şimdi gidiyoruz !
ـ لا يمكننا الذهاب الأن , مستحيل ـ حالاً

Tamam, Alice. Hemen şimdi kahrolası kapıyı aç. Kahrolası kapıyı aç, Hemen şimdi!
حسناً " آليس " افتحي الباب اللعين الآن "آليس " افتحي الباب حالاً

Hemen şimdi birisinin bana çember hareketinin nasıl yapıldığını göstermesi lazım.
يجب أن يرينى أحد كيف أصنع عربة أطفال حالاً

Yaptın ve bunun için seni Hemen şimdi öldürmeliyim biliyorsun yapmalıyım ama yaşamana izin vermeliyim diye düşünüyorum belki, çünkü şunu bilmeni istiyorum:
ويجب أن اقتلك حالاً بسبب ذلك أنت تعرف ذلك ولكن أعتقد أنني قد ادعك تعيش ...ربما ، لأنني أريد منك أن تعرف ذلك

Eğer toplantıdaysa, oraya gir, ve ona Hemen şimdi oradan çıkmasını söyle.
إن كان في إجتماع فاذهبي إليه واطلبي منه أن يخرج حالاً

Size söylüyorum, eğer Hemen şimdi uyumazsak, çocuklar uyumadığı için Uykusuz Sally gerçekten üzülecek.
أنا أحذرك, إذا لم تنم حالاً, سارة الأرقة تنزعج جداً عندما لا يتجه الأطفال إلى النوم

Bak, oraya Hemen şimdi gireceksin.
اسمعي ، ستدخلين هناك الآن حالاً أو أنني سأقوم

Hemen şimdi o jürinin tecrit edilmesini istiyorum! Ne yapıyorsun? Sigara içiyorsun.
اريد عزل هذا المحلف حالا ماذا تفعل؟ كنت تدخن

Eğer Hemen şimdi beni buradan götürmezsen burada küfelik olacağım.
.... إذا لم تخرجنى من هنا حالا سوف أصاب بالجنون

Hemen şimdi kanepemi işgalinizi bitirmenizi istiyorum.
أريدكم أن تتوقفوا عن احتلال أريكتي حالا.

Ama Hitler'e benzediğimi biliyorum, ve bunu Hemen şimdi kanıtlayacağım.
لكنني أعرف كيف أبدو مثل هتلر و سأثبت لك ذلك في الحال

Benimle Hemen şimdi gelmezsen sapıtacağım.
، إذا لم تأتي معي في الحال سأمضي مسرعاً من هنا

Mitch, Hemen şimdi üzerimizdeki daireyi kontrol edebilir misin?
ميتش، يُمْكِنُ أَنْ تُدقّقَ الشُقَّة فوراً فوق هذا؟

Düşünmemiz gerek. Hemen şimdi, bir araya getireceğiz.
علينا أن نفكر ونعيد الأشياء كما كانت حالًا

Aşağıya ineceksin, üstünü giyineceksin Hemen şimdi ve beni bekleyeceksin, tamam mı?
ستذهبين للأسفل سترتدين ملابسك فورا وستقومين بأنتظاري , حسنا ؟

Hâlâ burada hapisiz. Bana her ne yapacaksan Hemen şimdi yap.
ما زلنا محبوسين هنا، أيًّا يكُن ما ستفعله بي، نفّذه فورًا.

Bunu daha sonra tartışmak istemiyorum. Hemen şimdi karar verilsin istiyorum.
أنا لا أريد مناقشته أريد تقريره هنا والآن

Şövalye... eğer paranızı Hemen şimdi almak istiyorsanız, bunun için dövüşmelisiniz.
أيها النبيل إذا تريد مالك الآن فيجب أن تحارب من أجلة

Amy, Hemen şimdi eve geliyorsun, duydun mu?
آمي ، ستأتين لبيتك في هذه اللحظة هل تسمعين؟

Beni bu kabustan çıkarmalısın yoksa ben Hemen şimdi giderim.
كنت فلدي أخرجني من هذا الكابوس وإلا ذهبت صباحا ، في الوقت الراهن.

Hemen şimdi!
أفعلها الآن أمتثل لى!

Hemen şimdi, bana bir isim verin, biz de adınızı temize çıkaralım.
أعطني اسماً، وسنقوم بتبرئتك من كل هاذا الآن

Bir sorunu olan varsa, Hemen şimdi bilmem gerek.
أي أحد لا يوافق على ذلك يجب أن أعرف الآن

Hemen şimdi başlıyoruz.
البادِئ الآن.