"hemfikir" - Translation from Turkish to Arabic

• نتفق
• أتفق
• متفقين
• تتفق
• توافق على
• وافق
• يتفقون
• وفاق
• موافقون
• متفقان
• موافق على
• متفق
• متفقون
• تُوافقُ
• توافقني

Sanırım Mona'nın demek istediği aşırı milliyetçilik. hemfikir miyiz bu hususta?
واعتقد ان مونا تقصد القوميه المتطرفه يمكن ان نتفق على ذلك؟

En azından üçüncünün en kötüsü olduğunda hepimiz hemfikir olabiliriz.
حسناً , دعونا نتفق أن الجزء الثالث دائما يكون الأسوأ

Herkes evi 8'den önce terk ettiğinde hemfikir.
الكل أتفق على مغادرته للمنزل قبل الثامنه

Bunu güreş için yaptığı konusunda bir hemfikir olduğumuzu düşünüyorum.
إعتقدت أننا كنا متفقين أنه كان يتعاطاها من أجل المصارعة

Sizin de hemfikir olacağınız gibi, bu, yakında daha da samimi olacaklar anlamına gelir.
الآثــار، وأعتقد أنك تتفق معـي على هذا كانـت علاقة جنسيــة وشيــكة

Kararla hemfikir olmanı beklemiyorum ama kabullenmeni istiyorum.
, لم أتوقع أن توافق على هذا القرار لكنى أحتاج منك الموافقة عليه

Suikastten sonra diğerleri de sınır güvenliğinin arttırılması konusunda hemfikir olacak.
حيث وافق الجميع على انه يجب ان تكون هناك حدود

Bence hepimiz bunun riskine değeceği konusunda hemfikir olabiliriz.
أعتقد جميعنا نتفق أن الموضوع يستحق العناء.

Fakat bir şekilde, grup halinde, yetersiz veriyle, mantık yürütüp hemfikir oldugumuz sonuçlara varmayı başarıyoruz.
من ناحية أخرى، نحن نخطط بطريقة ما لنفكر سوياً كمجتمع، من براهين ناقصة، إلى استنتاجات نتفق عليها جميعاً.

hemfikir olduğumuz bu şeylere odaklanırsak hepimiz daha iyi bir durumda olacağız.
وإن ركزنا على الأمور التي نتفق فيها سنكون أفضل حالًا،

Beadley ile hemfikir olmayabilirsin ama onunla kalırsan hayatta kalma şansın daha yüksek olur.
قد لا أتفق مع بيدلي ولكن سيكون لديك فرصة أكبر للحياة اذا كنتي تريدين البقاء معها

Arkadaş olduğumuzu biliyorum, ama her zaman onunla hemfikir değilim.
أنا أعلم أننا أصدقاء لكنني لم أتفق معه قط

Birinin seçimleriyle hemfikir olmadığımızda kendimizden birine kurum olarak nasıl sırtımızı döndüğümüze kanıt oldum.
كُنت شاهدة على كيف نقوم نحن، أو الوكالة بالتحول ضد ناشطيها عندما نصبح غير متفقين على قرارات شخصًا ما

Ama sizi temin ederim ki bu kasabanın sakinleri sizinle hemfikir değil!
لكني يمكن أن أطمأنك أن الناس ! بهذه البلدة لا تتفق معك

Ama onun planlarını mahvetmek seninle hemfikir olmasını nasıl sağlayacak?
لكن كيف لإفساد مخططاتها أن يجعلها توافق على مخططاتكَ؟

Bireysel ölçekte, bir partiye bağlılık insanlara siyasi görüş edinme ve hemfikir oldukları politikaları destekleme şansı verir.
على النطاق الفردي، يسمح الولاء الحزبي للناس بإنشاء هوية سياسية وبدعم السياسات التي يتفقون معها.

Sen ve ben, bu kötülüğün ne olduğu veya onu yenecek gücün Tanrı'dan mı yoksa bilmediğim başka bir yerden mi gelip gelmediği konusunda hemfikir olmayabiliriz.
ربما لسا على وفاق بشأن كينونة هذ الشر أو أن القوة اللازمة لهزيمته تأتي من الرب أم من مكان آخر لا أفهمه

Herkes benle hemfikir mi?
هل أنتم موافقون معي؟

İkinizin can düşmanı olmasına rağmen her konuda hemfikir olmanız çok ironik.
المفارقة، أنه رغم كونكما أعداء ألداء، يبدو أنكما متفقان على كل شيء؟

Verimli bir konuşma yaptığınızı, destek konusunda hemfikir olduğunuzu söyledi.
قال أنكم حظيتم بنقاش منتج أنه كان موافق على الدعم

Bence buradaki herkes hemfikir olur ki bunlar böyle değil -- Bunların hiçbiri kaçınılmaz şekilde olmayacak.
أعتقد أن جميع من هنا متفق على أنه لا.. لا شيء من هذا سيحدث حتمًا.

O bilginin, çok önemli bir kaynağımızdan çıktığından hepimiz hemfikir miyiz?
هل نحن جميعا متفقون بأن المعلومات هي مصدرنا الاكثر اهمية ؟

Oh, ama tasarruf ettiğmiz para konusunda benimle hep hemfikir oldun, değil mi?
أوه، لَكنَّك تُوافقُ المالَ الذي أنا أُوفّرُ، حقّ؟

Benimle hemfikir olmasan da, bana iyi geliyor.
حتّى لو كنت لا توافقني, أنت تصنع لي معروفًا.