"henning" - Translation from Turkish to Arabic

    • هينينج
        
    • هينينغ
        
    • هانينغ
        
    • هيننج
        
    • هينين
        
    Diğer tarafta George Henning'e hayvan DNA'sı enjekte ederek amacına ulaşmak için mantıksız, hatta fantastik bir yaklaşım sergiledi. Open Subtitles هذا الشخص حقن حمض نووي حيواني في جسم جورج هينينج كشف عن نهج خيالي غير عقلاني لتحقيق أهدافه الطبية
    Başlangıçta Henning yalnızca cinayetler üzerinde duruyordu. Open Subtitles في البداية كان هينينج يركز على جرائم القتل
    Henning ise Pennsylvania'da emekli bir çelik işçisi. Open Subtitles كان هينينج عامل متقاعد بالصلب من بنسلفانيا عاش في فلوريدا بضع سنوات
    Ve Tripp de Doug Henning'i uçakla Vegas'a getirtmişti. Open Subtitles وعمل تريب على جلب دوق هينينغ بواسطة الطائرة من فيغاس
    Kaçırılan polis memuru Henning Tholstrup'a ulaşılamadı. Open Subtitles الشرطي المختطف (هينينغ) لم يعثر عليه بعد
    George Henning'in toksin ve DNA testi sonuçları geldi. Open Subtitles جائت نتيجة اختبارات السميات والحمض النووي لجورج هينينج هل أنت مستعدة لذلك؟
    Henning münzevi olduğu için anlarım, ama Cheyenne'in kaybolmasını 3 gün nasıl fark etmediler? Open Subtitles أفهم أن هينينج كان انعزالي ولكن كيف لم يشعر أحد باختفائها لمدة 3 أيام؟
    Elinde Cheyenne gibi genç ve sağlıklı bir konak ve Henning gibi hasta bir denek var. Open Subtitles نعم، قد حصل على الشباب، في المضيفة الصحية شايان وموضوع اختبار المرض في هينينج
    Evet Ajan. George Henning'in toksin testi elimde. Open Subtitles حصلت على نتيجة فحص السميات الكامل لجورج هينينج
    George Henning'in bünyesinde hayvan DNA'sı varmış. Open Subtitles كان لدى جورج هينينج حمض نووي حيواني في نظامه
    George Henning ya da Harold McDermott'un doktoru mu diye bakalım. Open Subtitles تحقق إذا كانت لجورج هينينج أو الطبيب هارولد ماكديرموت
    Henning'deki kuş DNA'sının Kırmızı Ara papağanı olduğunu söylediler. Open Subtitles حددوا حمض نووي الطير في هينينج أنه من الببغاء القرمزي
    Henning bir reklam ajansı kurmuştu. Open Subtitles وكانت بدايةً من وكالة هينينج الإعلانية
    Yeni George Henning olmalı. Open Subtitles لابد وأنه احتجز جورج هينينج الجديد
    Tıpkı diğer olaylar gibi. Bu olay Henning ile ilgili. Open Subtitles الأمر يخص (هينينغ) هنا كما حدث في القضايا الاخرى
    - Polise Henning'in yerini söylüyor. - Evet. Henning'in öldürüleceğini düşünüyor. Open Subtitles لقد أخبر الشرطة أين هو (هينينغ) بالتالي (هينينغ) سيموت
    Henning'in ölmesini istiyor. Bu nedenle çetelerin olduğu mahallere odaklanalım. Open Subtitles إنه يريد موت (هينينغ) لابد أنه في المنطقة التي توجد بها القوات
    Olay yeri inceleme Saif'in Henning hakkında anlattıklarını doğruladı. Open Subtitles التحقيق الأول أعلن عن أن (هينينغ) كان في القبو
    Henning'i başkaları öldürmezse diye civarda beklemiş olmalı. Open Subtitles لم يكن متأكداً من موت (هينينغ) فظل بالقرب منه
    Adli tabip George Henning'de yeni hayvan DNA'ları buldu. Open Subtitles الطبيب الشرعي وجد المزيد من الحمض النووي الحيواني في جسم جورج هانينغ
    Denemek için heyecan verici bir dava olacak. Henning'in ne diyeceğini bilmiyorum. Open Subtitles ستكون قضية مشوقة لأحاول فيها ولا أعرف ماذا سيقول (هيننج)
    Eddie Alan Fornum'un 26 Mayıs 1999 tarihinde, ...hem Lynn Gore'u, hem de Susan Henning'i öldürdüğü göz önüne alındığında, ...ve Eddie Alan Fornum'un ve Eddie Alan Fornum'un adı geçen iki kişinin ölümünden, Open Subtitles (بما أن (آدي ألن فورنــم قام في 26 ماي 1999 بقــتل كلّا مـن (لين غور) و (سوزن هينين) ... (و بما أن (آدي ألن فورنــم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more