"hep yaptığı gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كما يفعل
        
    • كما كان يفعل
        
    Bir kanka diğerinin evini kankaların hep yaptığı gibi temizleyemez mi? Open Subtitles ألا يستطيع اخ ان ينضف شقة أخ آخر؟ كما يفعل الأخوه
    O gece hastaneden eve döndüm, yaşlı Leo beni görmek için sabırsızlanıyordu kuyruğunu salladı, dili dışardaydı, ve hep yaptığı gibi sırt üstü yattı. Open Subtitles عدت ذلك اليوم من المستشفى فركض "ليو" العجوز لإستقبالي وهو يهز ذيله ويمد لسانه كما يفعل في العادة
    Sonra, yine, iklim hep yaptığı gibi değişince ve yeni yaşam alanları ortaya çıkınca Orta Asya'da bozkıra ayak uydurabilen bir türle karşılaşıyoruz. bir türle karşılaşıyoruz, adı trogontherii. Bunlar meridionalis'leri Batı Avrupa'ya doğru ittiler. TED وثمّ، مرة أخرى، ومع تغير المناخ كما يفعل دائماً، ومع وجود مواطن جديدة، وصل لدينا نوع جديد مكيّف مع السهول يدعى trogontherii، في آسيا الوسطى مُبعداً الmeridionalis الى أوروبا الغربية.
    Neredeyse Bay Wilson'ın ölmeden önce hep yaptığı gibi depoda uyuduğunu sanacağım. Open Subtitles حتى أنني أكاد أتوقع أن يكون السيد ويلسون نائماً في غرفة البضائع كما كان يفعل دائماً قبل موته
    Üç gün önce, Lydia onu görmeye geldiğinden bu yana hep yaptığı gibi. Open Subtitles كما كان يفعل منذ أن جاءت لرؤيته منذ ثلاثة أيّام.
    Dotty, yaşlıların ve kütüphanecilerin hep yaptığı gibi, tam zamanında oradaydı. Open Subtitles دوتي) وصلت في وقتها) كما يفعل كبار السن وناس المكتبة
    Geldiğimi bilmiyordu, o yüzden hep yaptığı gibi telepatik olarak beni engellemedi. Open Subtitles ولم يكن يعلم أنني عائدة، فلم يمنعني من قراءة أفكاره، كما كان يفعل دائمًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more