Ama diğer birçok sektörde olduğu gibi, bilgisayarlaşma her şeyi değiştirdi. | TED | ولكن كما هو الحال في العديد من الصناعات الأخرى، فإن الحوسبة قد غيرت كل شيء. |
Bir iletişim aracı verilmesi her şeyi değiştirdi. | TED | أعطائي وسيلة للاتصال غيرت كل شيء. |
Bugün olan bir şey, her şeyi değiştirdi ve beni gerçekten korkutuyor. | Open Subtitles | حصل أمرٌ ما اليوم , غيّر كل شيء و قد جعلني |
Babam kurtuldu, ama hayatını kurtarmak her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | لقد نجا أبي، ولكن إنقاذ حياته غيّر كل شئ |
Babam kurtuldu ama hayatını kurtarmak her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | لقد بقي أبي علي قيد الحياة ولكن إنقاذ حياته غير كل شئ |
Masayı kaldırdım ve hâlen oturuyorum ve bu her şeyi değiştirdi. | TED | وأزلت الطاولة ولازلت جالسة، وهذا غير كل شيء. |
Bir fikri saplantı haline getirmişti. O ufacık fikir, her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | كانت مهووسة بفكرة، فكرة بسيطة غيّرت كلّ شيء |
Ben bayıldım buna. Bu yıldızlararası romantizm hakkında bildiğim her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | عشقتها غيرت كل شيء اعتقدت أنني أعرفه |
Savaş her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | الحرب غيرت كل شيء. |
Bu hareketin her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | أفعالُكِ غيرت كل شيء |
Bugün olan bir şey, her şeyi değiştirdi ve beni gerçekten korkutuyor. | Open Subtitles | أردت إخباركَ بذلك حصل أمرٌ ما اليوم , غيّر كل شيء , و قد جعلني |
Pekâlâ. Onunla yatmayı planlıyordum fakat bu her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | حسناً ، خطتي كانت أن أنام معها ، لكن هذا غيّر كل شيء |
Merryweatherları küçümseyerek yetiştirildim ama seninle tanıştım ve bu her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | (تربّيت على إحتقار عائلة (ميريويذر لكن لاحقاً قابلتك وهذا غيّر كل شيء |
Babam kurtuldu ama hayatını kurtarmak her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | نجاأبي، نجا أبي، ولكن إنقاذ حياته غيّر كل شئ |
Babam kurtuldu. Ama hayatını kurtarmak her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | نجا أبي، ولكن إنقاذ حياته غيّر كل شئ |
Babam kurtuldu ama hayatını kurtarmak her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | والدي بقي علي قيد الحياة ولكن إنقاذ حياته غير كل شئ |
Çünkü, başlattığı şey her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | وذلك بسبب .. اوة.. مابدأة غير كل شئ |
13 Haziran her şeyi değiştirdi. Halk bizden ölümüne korkuyor. | Open Subtitles | حادث الثالث عشر من يونيو غير كل شيء العامة خائفون لدرجة الموت منا |
Babam kurtuldu ama hayatını kurtarmak her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | لقد نجا والدي، ولكن إنقاذ حياته قد غير كل شيء |
İlk yerçekimsel anomaliler her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | الشذوذات الأولى للجاذبيّة غيّرت كلّ شيء |
Fakat... her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | فقط ... غير كل شيئ |
Ve her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | ولقد غيرت كل شىء |
Oylama her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | الصوت غيّر ذلك، مع ذلك. غيّر كلّ شيء. |
Ardından gökyüzündeki ışıklar gelip her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | ثم أتت الأنوار من السماء، و تغيّر كل شيء |
İnsan avı ve sonrasında oluşan ortam bu konudaki her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | المُطاردة والشهرة التي نتجت عنها غيرت كل ذلك |
Baktığımız her şeyi değiştirdi. | Open Subtitles | إنها تقوم بتغيير الطريقة التي نرى بها الحياة |
Dünya makinesi her şeyi değiştirdi ve robotbilim mühendisliği amiri olan Etik gördüklerinden dolayı tasalandı. | TED | بدلت الآلة العالمية كلَ شيء، وإيثيك، في موضعها كرئيسة المهندسين الآليين، تشعر بالقلق لما رأت. |