Bu her şeyi değiştirebilecek potansiyele sahip. | Open Subtitles | ... هذه هذه لديها القدرة لتغيير كل شيء |
Birbirlerinden ayırıp, farklı evlere yollayıveririz. Bu her şeyi değiştirebilecek potansiyele sahip. | Open Subtitles | -يملك هذا الإمكانية لتغيير كل شيء |
Buradaki iki çocuğun her şeyi değiştirebilecek şok edici haberleri var. | Open Subtitles | وعلى ما يبدوا أن هناك طفلين لديهم أخبار مفاجأة قد تغير كل شيء |
Senin eline bakıyorlar ancak şansları o kadar düşük.. ta ki her şeyi değiştirebilecek bir teknoloji parçası keşfedene dek. | Open Subtitles | الاحتمالات لا أمل لها حتى تكتشف قطعة من التكنولوجيا التي يمكنها أن تغير كل شيء |
her şeyi değiştirebilecek o iki kelimeyi söylemiş olabilirim. | Open Subtitles | تلك الكلمات الثلاث التي تغير كل شيء |