Yarıyılı beklemek istiyorsun yani, bu sana kalmış, fakat düşündüm ki, her şeyi normale döndürmek için okula dönmen yardımcı olabilir. | Open Subtitles | لو كنت تريد الإنتظار حتى منتصف العام فهذا يعود إليك لكني أعتقدت رجوعك للمدرسة يساعدك على رجوع الأمور لطبيعتها |
Bir yanım her şeyi normale döndürmek için seni buracıkta öldürmeyi istiyor. | Open Subtitles | جزء مني يُخبرني أن أقتلكَ حالاً أُعيد الأمور لطبيعتها |
Söz veriyorum her şeyi normale döndüreceğim. | Open Subtitles | أقسم، سأعيد الأمور لطبيعتها |
Dilekleri geri alıp her şeyi normale döndürmenin tek yolu bu. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة لإلغاء الأماني و إعادة كل شيء لطبيعته |
Jason her şeyi normale döndürüyor. | Open Subtitles | يعيد (جايسون) كل شيء لطبيعته |